 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1982/3418
K: 1982/3875
T: 06.10.1982
DAVA : Dinamit bulundurmaktan sanık Mehmet'in yapılan yargılanması sonunda; TCK.nun 264/5, 59; 2305 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince 3 sene 9 ay ağır hapis cezasına, suç eşyasının zoralımına dair (Alanya Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 26.5.1982 gün ve 50 esas 43 karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve şartı depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 28.7.1982 günü daireye gönderilmekle yapılan duruşmalı inceleme sonunda aşağıdaki karar saptandı: KARAR : Mahkemece kişiliği tehlikesiz olarak kabul ve takdir edilen sanık hakkında alışılmış yapıdaki 4 adet dinamit lokumunu bulundurması nedeniyle TCK.nun 264/5. maddesiyle ceza tayin edilmiş, bu sayıdaki patlayıcı maddeler vahim değilse de önemli sayılarak sözü edilen maddenin 5. fıkrasında yazılı ve 3 yıl ağır hapisten başlıyan yaptırım hükmü uygulanmıştır.
- Yasanın bu fıkrasında kullanılan "Vahamet" sözcüğü ile yasa anlam ve kapsam olarak dinamit ve bomba gibi patlayıcı maddelerin cins ve miktar olarak önemli sayılabilecek güçte veya sayısallıkta, ağırlıkta bulunmasını,
- "Cins ve miktarının önemsiz sayılmasında ise" patlayıcı madde gücünün cins olarak önemsizliğini ve sayısının, ağırlığının da önemsiz sayı ve ağırlıkta bulunmasını vurgulamaktadır.
Görülüyor ki bu fıkrada (Büyük tehlike anlamını içeren) vahamet ve önemli sözcükleri birbiriyle bağlantılı ve eş değerde kullanılmış önemli olan vahim olarak gösterilip kabul edilmiştir.
Çözümlenecek sorun dava konusu 4 adet dinamit lokumunun cins olarak vahametinden diğer bir deyimle öneminden söz edilmediğine göre bu sayısallığın 4 adedin vahim (büyük tehlike) - Önemli sayılabilip sayılamayacağıdır.
Yasa, patlayıcı maddenin sayı ve ağırlık olarak ne kadarının olağan, ne kadarının vahim, önemli sayılacağı veya önemsizliğin ne miktarda başlayıp ne miktarda biteceğinin açıklamamış olmasına göre sonucu ve değerlendirmeyi yargısal görüşlere ve tehlike ölçüsünün doğru ve adil biçimde takdir edilmesine bırakmıştır.
Cins-sayı ve ağırlık ölçülerini değerlendirmelerde değişik farklı ve haksız uygulamalara yol açmamak ve ülke çapında bir ölçüde uygulama birliğini sağlamak için Dairemiz TCK.nun 264. maddesinde yazılı tehlike ve önem dizisini ve yaptırımlar sıralamasını da dikkate alarak 4 adet alışılmış (standart) yapıda dinamiti sayısal açıdan vahim tehlikelere yol açabilecek önemde bulmamıştır.
Değirmencilik yaparak sürdürdüğü yaşantısına ve uğraşısına ve bu yoldaki savunmasına bağlı kişiliğinde de mahkemece tehlikeli bir eğilimi veya eylemi bulunmadığı kabul edilen sanık hakkında TCK.nun 264/5. maddesinde yazılı ve bir ay hapis cezasından başlıyan hüküm doğrultusunda uygulama yapılması doğru olur.
Böylece mahkemenin vahim saymadığı 4 adet dinamiti önemli olarak benimseyip değerlendirmesi yanlıştır.
Yukarda değinildiği gibi fıkranın anlam ve sözcük olarak ve tehlike sıralamasına bağlı düzenlenmesinde; önemlinin vahim, vahim olanın önemli olacağı anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak; Sanık vekilinin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözü ve yazılı savunmaları yukarıda yazılı nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 6.10.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.