 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1982/15186
K: 1983/3051
T: 02.03.1983
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında yüzölçümleri toplamı 28330 metrekare 994.996.1003 ve 1014 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zaman aşımı zilyedliğine dayanılarak (G.Y.) adına tesbit edilmiştir. İtirazı Tapulama komisyonunca reddedilen davacı hazine taşınmazın inşa edilen yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine dava konusu taşınmazların (G.) adına tesciline karar verilmiş; hüküm, hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı taraf duruşma sırasında tapu kaydına dayanmış olup, tapu kaydının uygulaması yetersiz ise de 1711 sayılı Kanunla değişen Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 438. maddesi hükmünce davalı taraf hükmü gerekçeden temyiz etmediği için bu yöndeki eksiklik bozma nedeni sayılmamıştır. Zilyedlik araştırmasına gelince: Mahkemece bu konuda yapılan inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Yerel bilirkişi nizalı taşınmazlarla birlikte çevresinde bulunan diğer taşınmazların bir bütünü oluşturduğunu ve 1960 - 1961 yıllarında miras bırakanın ölümünden sonra taksim edildiğini, nizalı parsellerin davalı tarafa düştüğünü söylemiştir. O halde nizalı parseller diğer paydaşlara düşen yerlerle birlikte bir bütünken 1960 - 1962 yılında taksim edildiğine göre taksim gününden tapulama gününe kadar taşınmazların bağımsızlık kazandığı süre 20 yıla ulaşmamıştır. Hal böyle olunca 20 dönümden fazla olduğu için miras bırakanın zilyedliğini mirascıların zilyedliğine eklenebilmesi bakımından bir bütünken miras bırakana ait zilyedliği belge ile ispatı zorunludur. Mahkemece bu yön gözönünde tutulmalı bu kadar geniş bir arazinin vergi yazımı sırasında vergi dışı kalmasının belli bir nedeni olması gereği üzerinde durulmalı, vergi kaydı araştırılmalı ayrıca tereke bölünmeden önceki durumu gösterir harita düzenletmeli ve bir bütünü teşkil eden taşınmazın çevresindeki parsellere ilişkin tutanaklar ile dayanakları getirilmeli o kayıtlarda nizalı parsel ve ondan bölünen yerlerin kime ait olarak sınır gösterildiği incelenmeli vergi kaydı bulunduğu takdirde bir bütüne göre uygulama yapılmalı ve ondan sonra deliller değerlendirilerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeli ve ondan sonra deliller değerlendirilerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden Tapulama Kanununun 33. maddesindeki hükümlere aykırı olarak yazılı biçimde hüküm verilmiş olması isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA 2.3.1983 gününde karar verildi.