 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1982/8053
K: 1982/8210
T: 23.09.1982
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan, boşaltma davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, akde aykırılık ve fuzuli işgal nedeniyle kiralananın boşaltılması isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalılar temyiz etmiştir.
Davacı, kiralanana davalılardan İbrahim'e kiraya verdiğini, İbrahim bu yeri oğlu olan diğer davalı Halil'e devir ettiğini, İbrahim'in akde aykırılıkta bulunduğunu, diğer davalınında fuzuli şagil olduğunu idida ile her ikisi yönünden kiralananın tahliyesini istemiştir.
İbraz olunan kira sözleşmesinde kiracının İbrahim olduğu, özel şartlar sütununa devir yasağının bulunduğu, ortaklığı önleyecek herhangi bir hükmün olmadığı anlaşılmıştır. 6570 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca kade aykırılıktan kiracı hakkında tahliye davası açılabilmesi için, bu aykırılıktan kiracı hakında tahliye davası açılabilmesi için, bu aykırılığın giderilmesi konusunda ihtar tebliğ edilmesi zorunludur. Olayımızda ise kiracı İbrahim'e böyle bir ihtar gönderilmemiş olduğundan onun hakkındaki davanın reddi gerekir.
Fuzuli şagil hakkındaki davaya gelince, bunun için ihtar tebliğine gerek yoktur. Ancak vergi dairesinin cevabı yazısına göre, baba-oğul olan davalıların kiralananda mobilya ticaret yaptığı anlaşılmaktadır. Bu kayıt davalıların ortak olarak çalıştıklarını göstermektedir. Sözleşmede ortaklığı yasaklayan bir hüküm olmadığına göre, bu hal akde aykırılık sayılamaz. Bir an için, kiracı İbrahim'in oğlu Halil'e bu yeri devir ettiği davacı tanığı Cebbar'ın ifadesi ile kabul edilse dahi, bu şahit beş-altı seneden beri bu durumun varlığını belirttiğine göre, bu hali davacının bilip ses çıkarmadığı böylece buna icazet gösterdiği kabul etmek gerekir. Bu nedenlerle fuzuli şalgi hakkındaki davada subut bulmamıştır.
Bu hususlar gözönünde tutularak her iki davalı yönünden, sabit olmayan davanın reddi gerekirken aksi görüş ve düşünce ile kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükün BOZULMASINA, 23.9.1982 tarihinde oybirliği ile karar verildi.