 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E:1982/7609
K:1982/8106
T:21.09.1982
* ÖNALIM
ÖZET : Şufa [önalım] davalarında, şufa hakkı dava dilekçesiyle kullanılabileceği gibi şufa iradesi, yazılı biçimde diğer tarafa ulaştırılarak da kullanılabilir. Şufa hakkı inşai bir haktır. İrade beyanı karşı tarafa ulaştırıldıktan sonra davanın bir. ay içinde açılması zorunlu değildir. Usulün 2494 sayılı Yasayla değişik 434/2. maddesi yalnız temyize başvurma halinde de uygulanmalıdır.
(743 s. MK m. 659)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şufa davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacılar tarafından istenilmekle; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp, düşünüldü
Dava, şufalı payın iptali ile davacılar adına tescili isteminden ibarettir. Mahkemece hak düşürücü sürenin geçirilmesi nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacılar vekilleri tarafından temyiz olunmuştur.
Davacılar, paydaş Sumru' nun 1/2 payını eşit paylarla 500.000 liraya davalılara satması nedeni ile 23.9.1981 tarihli dava dilekçesi ile şufa hakkını kullanmışlardır. Bu dava dilekçesi davalıya verilen tedbir kararı ile birlikte 25.9.1981 tarihinde tebliğ edilmiştir. Şufa davalarında şufa hakkı dava dilekçesi ile kullanılabileceği gibi, şufa iradesi yazılı olarak diğer tarafa ulaştırılmak sureti ile de kullanılabilir. Bu irade beyanı taahhütlü bir mektup ve bir noter ihtarnamesi ile de olabilir. Zira şufa hakkı inşai bir haktır. Muhataba ulaşması ve vusulü ile hukuki sonuç doğurur. Bu şekilde irade beyanı karşı tarafa ulaştırıldıktan sonra davanın bir ay içerisinde açılmasına zorunluk yoktur. Davacı tarafından 25.9.1981 tarihli dilekçe ile kullanılan şufa iradesi 25.9.1981 tarihinde davalıya ulaştırılmakla şufa hakkı kullanılmış ve bu nedenle de harcın alınıp alınmaması davaya etkili bulunmamıştır. Kaldı ki 2494 sayılı kanunla değişen HUMK.nun 434/2. bendindeki hüküm yalnız temyize başvurma, halinde uygulanmak gerekir. Dava ikamesi ile ilgili HUMK.nun 178. maddesi hükmü bu kanunla değiştirilmemiştir. Peşin harç alınmamış olsa dahi dilekçenin mahkeme esasına kaydedilmiş olması, davanın açılmasını kabule yeterlidir. Harç sonradan da yatırılabilir ve eksik harç tamamlanabilir. Bu cihetler gözönünde bulundurulmadan davanın reddi, usul ve kanuna aykırıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA) ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5 000 lira mürafaa vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesi 21.9.1982 tarihinde oybirliği ile karar verildi.