 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1982/9940
K: 1983/1139
T: 15.02.1983
DAVA : Hırsızlık malı bilerek satın almaktan sanık Aziz, Hıdır ve Şeyhmus haklarında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetlerine dair (Ömerli Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 23.2.1982 tarihli hükmün temyizen tetkiki Üst Mardin C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı Yüksek Makamından bozma isteyen 25.10.1982 tarihli tebliğname ile 8.11.1982 tarihinde daireye gönderilmekle okunarak, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Şikayetçinin oğlu Masum, babasının rızası olmadan evden çaldığı eşyaları sanıklara satmış ve bu sanıklar yerel mahkemece TCK.nun 512/1, 522, 523. maddeleri uyarınca cezalandırılmışlardır.
TCK.nun 524. maddesindeki hüküm, devletin aile bütünlüğüne dıştan elatmasını önlemek amacıyla düzenlenmiş, çoğu kara Avrupası Ülkeleri ceza yasalarında ve bu arada kaynak italyan Ceza Yasasının 433. maddesinde de aynı gerekçeyle yer almış bulunmaktadır.
Bu amaç ve gerekçe doğrultusunda incelendiğinde, anılan maddedeki akrabalık ilişkilerinin malvarlığına karşı işlenen suçların maddi ve hukuki objektivitesine ilişkin suça bağlı haklılık nedenleri niteliğinde olmadıkları için, eylemin suçluluğunu etkilemedikleri ve bu yüzden de suçun hukuka aykırılık unsurunu kaldırmadıkları, tersine aile ilişkilerine elatmaktan kaçınan devletin cezalandırma yetkisinden bütünüyle ya da bir bölümüyle vazgeçtiği için, kişiye bağlı cezasızlık nedenlerini oluşturdukları görülmektedir. Nitekim kaynak yasanın gerekçesinde de, suçluluğun değil cezai sorumluluğun kalkması yada azalmasından söz edilmiştir. Yasa koyucunun suç faili ile suçtan zarar gören arasındaki ilişkiyi gözeten bir düzenlemeyi öngörmesi de bu yorumu doğrulamaktadır. Kişiye bağlı cezai sorumluluğu kaldırıcı yada azaltıcı nedenlerin mağdurlarla bu tür ilişkisi bulunmayan suç ortaklarını ya da inceleme konusu olayda görüldüğü gibi üçüncü kişileri de kapsaması söz konusu edilmeyecektir. Nitekim, öğretide de özellikle çağdaş yazarların çoğunluğu bu görüşü benimsemiş bulunmaktadır (Antolisei, p.g. 463; p.s.350; Bettiol, s. 601; De Marsico, 212; Garçon, md. 380, n. 69 - 72; Garraud, n. 2702, 2705; Giurati, s. 536, 537, 542, 543; Goyet, s. 653, Helie, n. 635; Manzini, VIII, 486, 622; Merle - Vitu, n. 839; Nuvolone, s. 384; Stefani - Levasseur, n. 450 - 451; Vouin, n. 40,. Von Liszt).
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlere, soruşturma tutanağı içeriğine, incelenip tartışılan elverişli kanıtlara göre, Üst C. Savcısının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden reddiyle yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.2.1983 günü oybirliğiyle karar verildi.