 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1982/3515
K: 1982/3703
T: 11.05.1982
DAVA : Sahte resmi evrakı bilerek kullanmak suretiyle sahtekarlıktan sanık ve tutuklu Mustafa hakkında yapılan duruşma sonunda; suçu usulen sabit olduğundan TCK.nun 342/1, 59. maddelerine tevfikan bir sene sekiz ay ağır hapsine dair (Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 18.3.1982 tarihli hükmün temyizen tetkiki sanık vekili tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı sanık vekili tarafından sonradan verilen duruşma istekli dilekçe ile birlikte C. Başsavcılığı Yüksek Makamından red ve bozma isteyen 23.4.1982 tarihli tebliğname ile 3.5.1982 tarihinde daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sanık vekili tarafından süresinden sonra verilen duruşmalı inceleme isteğinin Reddine,
Sanık Mustafa imtihana girmediği halde girip kazanmış gibi Karaisalı Belediyesi Başkanlığı'ndan aldığı sahte belge ile Kültür Bakanlığı Adana Müzesi Müdürlüğü'ne tayini yaptırmış bulunmaktadır. Ancak, devlet memurluğuna atanacaklar için zorunlu yeterlik ve yarışma sınavları genel yönetmeliğinin bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin yönetmeliğin 4. maddesinde "Kurumlar kendi gereksinmelerine göre genel idare sınıfına alacakları ortaokul ve dengi, lise ve dengi okullarla üniversite ve yüksek okulu bitirenlerden ilk kez memurluğa atanacaklar için yılda iki kez sınav açabilir. Bu sınav Mart ve Eylül aylarında yapılır, sınav sonuçları yalnız o kurum ve dönem için geçerlidir" denilmesine nazaran Karaisalı Belediyesi'nden ve bunlardan sayılan Kültür Bakanlığı için geçerli olmaması ve memuriyete atanmada dayanak yapılmaması gerekir.
Tayin merciinin bilgisizlik vesair nedenlerle böyle bir belgeyi kabul edip tayin yapması ona hukuki geçerlilik kazandırmayacağı tabiidir. Yönetmeliğin anılan maddesine göre bu belgenin Karaisalı Belediyesi için geçerli olabileceği düşünülürse de belediyenin sınav yapılmadığını bilmesi karşısında etkilinin belgenin sahte olduğunu derhal anlayıp işleme koymayacağı ve şu suretle belgenin iğfal kabiliyetini taşımadığı kuşkusuzdur. Resmi bir varakanın sahtecilik suçuna konu olabilmesi için belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli olması ve aldatıcılık vasfına sahip bulunması zorunludur.
Yukarıda açıklanan nedenlere binaen olayda sahtecilik suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı biçimde hükümlülük kararı verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle ve tebliğname uyarınca BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, bozmaya göre sanığın tahliyesine, başka suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadığı takdirde derhal salıverilmesinin temini için C. Başsavcılığı'na müzakere yazılmasına, 11.5.1982 tarihinde oybirliği ile karar verildi.