 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1982/2597
K: 1982/3501
T: 30.04.1982
DAVA : Dolandırıcılıktan sanık Enver hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine dair (Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 18.12.1981 tarihli hükmün temyizen tetkiki sanık vekili tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı Yüksek Makamından bozma isteyen 15.3.1982 tarihli tebliğname ile 22.3.1982 gününde daireye gönderilmekle okunarak, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1475 sayılı İş Kanununun 105. maddesinde müeyyidesini bulan aynı Yasanın 85. maddesindeki (yasaklar) işçinin istismarını önlemek amacı ile konulmuş ve gerek (işçinin iş bulması) ve gerekse (iş sahiplerinin işçi bulması) aynı Yasanın 83. maddesi uyarınca 4837 sayılı Yasa ile kurulan (İşçi ve İşçi Bulma Kurumu'nun) tekeline tevdi edilmiştir.
Yasa ile güdülen amacın; 1475 sayılı Yasanın 105. maddesinin gerekçesinin ve meclis zabıtlarının incelenmesinden; işçi istismarını önlemek olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Yasanın 85. maddesinin ilk fıkrasında bu nedenle (işçilere iş ve işlere işçi bulmak için) kazanç amacı ile (çalışılmasını) ya da (büro açılmasını) yasaklamıştır. Bu maddenin ruhundan ve lafzından çıkan anlam bazı özel kişi ya da kuruluşların münhasıran iş ve işçi bulmaya yönelik faaliyetlerinin kazanç amacı ile yapılmasını yasakladığı yolundadır. Kişi ya da kuruluşun (iş ve işçi bulma) gibi bir maksadı olmayıp da böyle bir hile ile karşısındakinin zaafından yararlanarak menfaat sağlamayı düşünüyorsa fiilinde 1475 sayılı Yasanın 85. maddesine aykırılıktan ziyade TCK.nun 503. maddesinde müeyyidesini bulan dolandırıcılık suçunun oluştuğunda suçlu bulunmamak gerekir. Böyle bir görüş dolandırıcılık gibi ahlaki redaet yönünden daha vahim bir olayın 1475 sayılı Yasanın 85. maddesindeki ciddi faaliyetten daha az ceza alması gibi bir çelişki de söz konusu olamaz. Zira TCK.nun 503. maddesindeki suç münferit olaylar için söz konusu edildiği halde 1475 sayılı Yasanın 85. maddesi geniş bir kitleye (işçilere ve işverenlere) yönelik bir eylemdir. Madde büyük bir kitleyi korumak amacı ile vazedilmiştir.
Olayımızda aynı konuda birçok davalar açıldığı anlaşılan sanığın bir süre Irak'ta ve bir Alman Firması'nda çalıştığı ve bazı faaliyetleri nedeniyle Irak dışına çıkarıldığı ancak çalıştığı firmanın kendisinden bir miktarı işçi gönderilmesini istemesi üzerine Türkiye'ye avdetinde kazanç amacı ile peyderpey işçi göndermeye yönelik faaliyetlerde bulunduğunu açıklayan yetersiz olmakla beraber bir takım delil ve belgeler mevcuttur. Bunlar arasında 22 th Septenber 81 tarihini taşıyan İngilizce metinde bir belge fotokopisi Tahir'in tanıklığı sayılabilir.
Bu durumda, hakkında açılan bilcümle dosyalar tevhit olunarak sanığın müdafaasında bahsettiği gibi pasaportlarda vize işlemlerini yaptırıp yaptırmadığı daha öncede işçi gönderip göndermediği (....... Turizimden) mağdurlara yer ayırıp ayırmadığı mümkün olduğu takdirde Irak'taki firmadan gerçekten sanığa bu yolda bir görev verilip verilmediği araştırılmak, ifadesinde adı geçen berber Turan'da dinlenmek suretiyle bütün mağdurlara karşı eyleminin 1475 sayılı Yasanın 85/ilk ve 105/2 maddesine aykırı tek bir suçu oluşturup oluşturmadığının karar yerinde tartışılması gerektiği düşünülmeden ileri sürülen gerekçe ile eylemin her biri mağduru ayrı ayrı dolandırmak olduğu kabul edilmek suretiyle ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş ve sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 30.4.1982 tarihinde Üye N. Doğan'ın onama, Üye N. Şeşen'in eylemin doğrudan 1475'e girdiğinden bahisle bozma yolundaki karşı oyları ile oyçokluğu ile karar verildi.