 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1982/2464
K: 1982/3870
T: 20.05.1982
DAVA : Sahte olarak düzenlenen ortaokul diplomasını bilerek kullanmak suretiyle sahtekarlıktan sanık Abdullah hakkında yapılan duruşma sonunda; suçu usulen sabit olduğundan TCK.nun 342/1, 59. maddelerine tevfikan ve neticeden bir sene sekiz ay ağır hapsine dair (Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 24.9.1981 tarihli hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki sanık vekili tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı Yüksek Makamından onama isteyen 16.3.1982 tarihli tebliğname ile 22.3.1982 gününde daireye gönderilmekle mucibi tahkik ve tetkik başka bir cihet kalmadığından oybirliğiyle ittihaz olunan karar açıkça tefhim edildi:
KARAR : Bir belgenin resmi varaka niteliğinde sayılabilmesi o belgenin mevzuat hükümlerine uygun biçimde düzenlenmesi ve taklitlerinin de suça konu olabilmesi için aslına uygun şekilde bulunması gerekir. Aksi takdirde belgenin inandırıcılık vasfından yoksun ve hukuki sonuç doğurmaya elverişli olmayacağı ve böyle bir varakanın da sahtecilik suçunun unsurlarını taşımıyacağı kuşkusuzdur. Dava konusu olayı bu açıklamaların ışığı altında incelediğimizde; 1969 yılına kadar ortaokul ve lise diplomalarının Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürlüğü'nce soğuk damga ile mühürlendiği, 10 Şubat 1969 tarih ve 1541 sayılı Tebliğler Dergisi'nde yayınlanan 9811 sayılı genelgeye göre; 1968-1969 öğretim yılından itibaren diplomaların bakanlığa gönderilmeyip Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ait soğuk damga ile mühürlenmesi gerektiği, ancak suç konusu diploma aslındaki soğuk damganın Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürlüğü ibaresini taşıdığı dosyadaki müfettiş raporu ile buna bağlı yazı ve tutanaklardan anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında dava konusu olan diplomanın aslı Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürlüğü'nde bu işlerle görevli memura gösterilip gerek yukarıda işaret olunan soğuk damga ve gerekse okul müdürlüğüne ait damga vesair bakımlardan, velhasıl her yönü ile mevzuat hükümlerine uyan biçimde düzenlenmiş olup olmadığı, eksiklikleri varsa bunların neler olduğu ve diplomayı geçersiz kılıp kılmadığı sorulup tesbitinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile hükümlülük kararı verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki savunması bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 20.5.1982 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.