 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1982/10619
K: 1982/11047
T: 14.12.1982
DAVA : Taraflar arasındaki 4753 sayılı yasaya göre muhtaç çiftçiye verilen taşınmaz malın yasal süre içinde bizzat işletmediğinden geri alınması ve kaydının iptali ile hazine adına tapuya tescili davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı idare vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davalı adına olan iki parça tarlanın tapularının iptali ile hazine adına tesciline ilişkin olarak verilen önceki hüküm Dairemizce 26.5.1981 gün, 3871/6051 sayı ile "karar gününde yürürlükte olmayan 4753 sayılı yasadaki hükümler uygulanarak karar verilemez. Ancak; tapuya konulmuş olan sınırlamaya ilişkin şerhler konulduğu günde geçerli ve bağlayıcı olduğundan ve kendiliğinden yürürlükten kalkmıyacağından mal sahibi takyit süresince bu malın mülkiyetini başkasına geçiremez. Esasen 1617 sayılı ön tedbirler yasasının 8. maddesi de çiftçiyi topraklandırma yasası gereğince dağıtılan arazilerin toprak ve tarım reformu yasası yürürlüğe girinceye kadar devir ve temlik edilemez kuralını koymuştur. Kaldıki olayda davalının taşınmaz malını başkasına devir ve temlik eylemediği, üstelik araziyi kendisinin işlettiği anlaşılmıştır. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekir" denilerek bozulmuş, davacı idarenin karar düzeltme isteği de 16.9.1981 gün 8083/8725 sayı ile reddedilmiştir.
Gerçi, 24.5.1982 gün ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı yasalar yürürlükten kalkmış olsa bile kaldırılan yasalardaki sınırlama süresinin devam edeceği ve buna göre de dava açılabileceği yolundadır. İçtihadı Birleştirme kararının bu kapsamı çerçevesinde sözü geçen kararın işlemine giren olaylarda kazanılmış hak söz konusu edilemez. Ancak; bu davada "davalının taşınmaz malları başkasına devir ve temlik etmediği, üstelik araziyi kendisinin işlettiği"ne ilişkin bozmadaki görüş açısından davalı yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Çünkü bu hüküm içtihadı birleştirme konusunun dışında kalmaktadır. Böyle olunca verilen karar doğrudur.
Davacı idarenin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve yasaya ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA 14.12.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.