 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1982/140
K: 1982/180
T: 27.01.1982
DAVA : 1.1.1974 doğumlu mukavemete muktedir olmayan Fevzi'nin ırzına geçmekten sanık Salih'in yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 414/2, 54/3, 59. maddeleri gereğince 4 sene 2 ay ağır hapis cezasıyla mahkumiyetine dair (Urfa 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 12.10.1981 gün ve 1981/167 esas, 1981/113 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanan kanıtlara hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre sanık vekilinin suçun oluşmasına ilişen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Ancak:
Sanığın, mağdura karşı herhangi bir nesnel zor, tehdit yada hile kullanmadığı, mahkemece TCK.nun 414. maddesinin 2 fıkrasıyla hüküm kurulurken mağdurun eyleme karşı koyamıyacak derecede küçük yaşta olduğunun kabul edildiği anlaşılmaktadır.
16.9.1981 günlü oturumda dinlenen bilirkişi çocuk doktoru Mübeccel, mağdurun 5,5-6 yaş görünümünde olduğu ve bu nedenle de karşı koyma gücü bulunmadığını bildirmiş ise de kendisinde akıl hastalığı, zeka geriliği tanımlanmıyan mağdur nüfus kaydına göre 1.1.1974 doğumlu ve olay tarihi itibariyle 7 yaşını bitirmiş durumdadır.
Adil Tıp Meclisi'nin benzer olaylardaki yerleşmiş görüşü; akıl hastalığı, zeka geriliği bulunmayan 7 yaşını bitirmiş küçüklerin eylemin fenalığının bilincine ve karşı koyma gücüne sahip oldukları biçimindedir.
Bu durumda, madurun yaşı konusunda bilirkişi açıklamasıyla nüfus kaydı arasında doğan çelişkinin giderilmesi için mağdurun tam kuruluşlu hastane sağlık kuruluna gönderilmek,kemik oluşumuna ilişkin grafiler de çektirilmek suretiyle muayenesinin yaptırılması, hem yaşı hem de anlama ve direnme gücüne sahip bulunup bulunmadığının raporla saptanması gerektiğinide Adli Tıp Meclisi'nden görüş alınması, sonucuna göre sanığın eyleminin TCK.nun 414. maddesinin 1 ve 2. fıkrasından hangisine uyduğunun belirlenmesi gerekirken, eksik soruşturmayla yazılı biçimde karar verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı sanık vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 27.1.1982 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.