 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1982/5605
K: 1982/6882
T: 05.07.1982
DAVA : Taraflar arasındaki istihkak davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün davacılar avukatı tarafından her ne kadar duruşma istekli olarak temyiz edilmiş ise de dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacılar kendilerine ait taşınırların miras bırakana ait olduğu iddiasıyla davalılar tarafından terekeye dahil edildiğini, bu nedenle kendilerine ait olduğunun tesbitini istemişlerdir. Mahkeme, davacıların iddiasının kanıtlanmadığından söz ederek davayı reddetmiştir.
Davacılar iddialarının kanıtı olarak iki grup fatura ibraz etmişlerdir. Bunlardan bir kısmı, miras bırakan (C.) adına kesilmiş olup, daha sonra altına miras bırakan (C.)in imzasıyla düşülen notta bunların davacı eşi (M.)'e satılmış olduğu gösterilmiştir. Diğerleri ise, doğrudan doğruya davalılar adına düzenlenmiştir. Davalılar miras bırakan adına düzenlenmiş faturalar altındaki yazı ve imzanın miras bırakan (C.)'a ait olduğunu kabul etmemiştir. Gerçekte, bu faturalar altındaki yazı ve imza miras bırakana ait olduğu saptanırsa, eşyaların davacı (M.)'e aidiyetini kabul etmek gerekecektir. Çünkü, bu eşyalar taşınır niteliğinde olup bu şekilde devri muvazaalı olsa dahi geçerlidir. Mahkeme, diğer faturalar üzerinde de yeterli inceleme yapmamıştır. Bu faturalardan büyük bir çoğunluğu ticari faaliyet gösteren firmalara aittir. Bu firmaların düzenleme tarihinde mevcut olup olmadığı tam olarak araştırılmamıştır. Şayet bu faturaların adı geçen firmalara ait olduğu tespit edilirse başka bir delille sahte ve gerçeğe aykırı oldukları kanıtlanmadıkça, olayımızda üzerinde durulması gereken kanıtlar olarak değerlendirilmesi gerekir. Çünkü, faturalar gerçek bir firma tarafından düzenlenmiş ve eldeki eşyalara da ait olduğu yapılacak inceleme sonunda anlaşılırsa, bunların davacıların mülkiyetine dahil olduğunun kabulü yukarıdaki koşullarla doğru bir değerlendirme olur. Davalı tanıklar (C.)'ın sağlığında "diğerlerinden mal kaçırmak için bazı eşyaların faturalarının davacı adına kesildiğini" söylediğini de beyan etmişlerdir. Bunun dahi tamamlayıcı bir kanıt olarak değerlendirilmesi gerekirdi.
O halde, mahkemenin eksik incelemeye dayanan kararı usul ve yasaya aykırı olup bozulmalıdır. Mahkmece yapılacak iş faturalar ve davaya konu olan mallar üzerinde gerekirse bilirkişi aracılığı ile inceleme yaparak, yukarıda tesbit edilen hususların gerçekleşecek maddi olgulara uygunluğu, diğer kanıtlarla birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davacılar yararına BOZULMASINA, 5.7.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.