 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1982/5242
K: 1982/6879
T: 05.07.1982
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 700.000 liranın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine ilişkin hükmün davalı ve davacılar avukatları taraflarından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine dosya inclendi gereği konuşuldu:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre, davalının tüm davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerektir.
2. Davacılar, davadan önce yapılan tesbite dayanarak, taşınmazın eski hale getirilmesi için 900.000 lira ve alınan kum bedeli 700.000 lira ki, toplam 1.600.000 liranın tazminini talep etmişlerdir. Mahkeme bozmaya uyarak verdiği ikinci kararda, taşınmazın eski hale getirilmesinin mümkün olmadığından söz ederek, alınan malzeme bedeline hükmetmiştir. Kural olarak, tazminat hukukunda bir şeyin zarar görmesinde, ilk olarak eski hale getirilmesi söz konusudur. Eski hale getirilme olanağı bulunmayan hallerde ise, şeyin hukuka aykırı davranışta bulunana bırakılması ve yerine yenisinin alınması için gerekli olan paranın tazmini ortaya çıkar.
Olaymızda davacılar her şeyin eski hale getirilmesi ve hem de alınan kum bedelini istemiştir. Alınan ve davalının haksız zenginleşmesine yol açan kum bedeli eski hale getirme tazminatı kapsamı içinde kalacağına göre, davacının eski hale getirme bedeliyle birlikte alınan kum bedelinin birlikte tazmini, davacının haksız zenginleşmesine yol açar. Bu nedenle mahkemenin iki istekten birine hükmetmiş olması esasta doğrudur. Burada üzerinde durulması gereken sorun, isteklerden taşınmazın eski hale getirilmesi bedeli ile "alınan kum bedelinden" hangisine hükmedilebileceğidir. Yukarıda da belirtildiği gibi; kural, zarar gören şeyin eski hale getirilmesidir; eski hale getirilmekle alınan malzemede tazmin edilmiş olacaktır. Davaya konu olan taşınmazın eski hale getirmekle alınan malzemede tazmin edilmiş olacaktır. Davaya konu olan taşınmazın eski hale getirilmeyeceği söz konusu değildir. Aksine bilirkişiler taşınmazın eski hal getirilebileceğini ancak; bunun bir değer kaybına yol açacağını tesbit etmişlerdir. Gerçekten bu maddi olgulara göre, davacının gerçekleşen zararı, eski hale getirme bedeliyle birlikte tam olarak eski hale gelmemesiyle ortaya çıkan değer düşüklüğüdür. Davacı, yalnız eski hale getirme bedelini talep ettiğine, diğer düşüklüğüne ilişkin bir talep olmadığına ve tespit edilen eski hale getirme bedeli taşınmazın kum alınmadan önceki sürüm değeriyle, kum alındıktan sonraki sürüm değeri arasındaki farktan fazla bulunmasına göre, istekle sınırlı olarak 900.000 lira olan eski hale getirilme bedeline hükmdilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda 2. bentt gösterilen nedenle davacılar yararına BOZULMASINA; davacıların diğer ve davalının tüm temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenle reddine 5.7.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.