 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1982/4992
K: 1982/5475
T: 27.05.1982
DAVA : Taraflar arasındaki eşyadan alacak (istihkak) davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı (C.D.) hakkındaki davanın husumet yönünden, davalı (İ.D.) hakkındaki davanın senedin geçersizliği yönünden reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu:
KARAR : Taraflar arasındaki dava adi istihkaka ilişkindir. Davacı kadın davalı (İ.D.) ile nikahsız olarak bir araya gelip dokuz yıl yaşadıktan sonra kovulmakla müşterek evden ayrılmak zorunda kalmıştır. Husumet adı geçen davalıdan başka onun babası olan davalı (C.D.)'e yöneltilmiştir. İddiaya göre davalılar aynı evde oturmaktadırlar ve davacı bu davaya konu ettiği eşyayı evlenirken oraya götürmüş ve ayrılırken de orada kalmıştır. Mahkemece davalı (C.D.)'in baba olması nedeni ile ona husumet yöneltilmeyeceğinden ve eşyanın diğer davalı (İD.)'e teslim edildiği isbat edilemediğinden her ikisi hakkında davanın reddine karar verilmiştir.
1 - Dava, nişan hediyelerinin geri verilmesi isteği değildir. Davacı kadın, davalı (İ.D.) ile evlenirken müşterek eve götürmüş bulunduğu şahsi eşyasının orada kaldığını ileri sürerek bunun aynen tesliminin ve olmadığı takdirde bedelinin ödetilmesini talep etmektedir. Bu eşyanın başlangıçta davacı tarafından sağlanmış veya davalı (C.D.) tarafından alınıp davacıya verilmiş olması sonuca etkili değildir. Diğer bir deyimle eşya kimin tarafından satın alınmış olursa olsun davacıya verilmekle onun şahsi malı olmuştur. Bu mal kimin yedinde ise davacı bunun teslimini ve olmadığı takdirde bedelinin ödetilmesini onlardan isteyebilir. O halde mahkemece davacının nişan hediyelerinin geri verilmesi şeklinde nitelendirip baba (C.) hakkındaki davanın ona husumet yöneltilmeyeceğinden söz edilerek ve ayrıca ibraz olunan senetdeki imzanın adı geçene ait olmadığı sabit olsa bile eşyanın davalı (C.D.)'in yedinde kaldığının belirmiş olması karşısında bu yönün sonuca etkili olmadığı gözetilmeksizin reddine karar verilmiş olması yasaya aykırıdır.
2 - Yukarıda belirtildiği gibi dava nişan hediyelerinin geri verilmesi isteği değildir. Bu nedenle ayrılıkta davacının kusurlu olması, şahsi eşyasını geri istemesine engel teşkil etmez. Eşyanın (C.D.) ile birlikte (İ.D.)'in ortaklaşa oturdukları eve götürüldüğü tanıkların sözleri ile doğrulanmıştır. Kaldı ki bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlık da yoktur.
Gerçekten her iki davalı kısmen de olsa davaya konu edilen eşyanın evlerine getirilmiş olduğunu benimsemektedirler. Öte yandan ibraz olunan senetdeki imzasını davalı (İ.D.) inkar etmemiştir. O halde (İ.D.) aleyhine açılan dava hakkında da subuta göre bir karar verilmek gerekirken eşyanın kendisine teslim edildiği sabit olmadığı gibi senet geçersiz bulunduğundan ve davacı da kusursuz olduğunu isbat edemediğinden söz edilerek reddedilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın 1 ve 2. bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA 27.5.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.