 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1982/3059
K: 1982/3938
T: 19.04.1982
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğma maddi ve manevi tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı Azize ve Zahide'ye velayeten açılan davalar ile Necati'nin çocuklarına velayeten açılan destekten yoksun kalma tazminatı davaları müracaata bırakıldığından u davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 25000 lira işten kalma ve tedavi giderleri karşılığı, 90947 lira destekten yoksun kalma, 95000 lira araçda meydana gelen hasar bedeli ve 35000 lira manevi tazminatın davalıdan alınarak kendisine asaleten, çocuklarına velayeten Necati'ye ödenmesine, Necati taarfından % 35 iş gücü kaybı nedeni ile açılan dava ile fazlaya ilişkin destekten yoksun kalma, tedavi masrafları ve işten kalme tazminatı hakındaki davaların reddine ilişkin hüküm davacı Necati avukatı tarafından hernekad8ar duruşma istekli olarak temyiz edilmişse de, tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteğei dikkate alanmayarak kağıtlar üzerinde yapılan inceleme sonunda temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı Necati, yaralanmasına neden olan trafik olayı sonunda çalışma gücünü % 35 oranında kalıcı olarak kaybettiğini ileri sürerek 753.500 lira maddi tazminat isteğinde de bulunmuştur. Mahkeme, davacının beden gücünde azalmaya rağmen, çalışma karşılığında gelirinde bir azalma olmadığını tartışarak bu yoldaki isteğin reddine karar vermiştir.
Yaralanmalar nedeniyle kişilerin beden bütünlüğünde kalıcı olarak gerçekleşen sakatlıkların beden gücü kaybına neden olduğu ve bunun sonucu kişinin mal varlığında eylemli olarak ekilme meydana gelmiş ise, bunun tazmin ettirileceği tartışmasızdır. sorun; olayımızda olduğu gibi beden gücü ka,bına rağmen kişinin gelirinde (mal varlığında) bir eksilme olmamış ise ortaya çıkmaktadır. Bu gün uygulamada, kişinin kalıcı sakatlıkları nedeniyle oluşan beden gücü kaybı nedeniyle, gelirinde ve dolayısıyla mal varlığında bir eksilme meydana gelmemiş olsa dahi, tazminatın gerekeceği kabul edilmekte ve bu, güç (efor) kaybı tazminatı diye adlandırılmaktadır. Bu kabul, ilk bakışta sorumluuk hukukunun, zarar kavramına ters düştüğü ileri sürülebilir. Ancak, budara beden gücü kaybına uğrayan kişinin aynı işi zarardan önceki durumna ve diğer kişilere göre daha fazla bir güç (efor) sarfıyla yaptığı gerçeğinden hareket edilerek bir anlamda zararı, bu fazladan sarf edilen güçün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Bu kabul tarzının ortaya çıkardığı sonuç, tazminat hukuku kavram ve kurallarına uygundur. Bilindiği gibi, hukuka aykırı olarak gerçekleşen zararın, zarar görenin kendi imkanlarıyla giderilmesi, sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Kişinin oluşan beden gücü kaybı sonucu meydana gelmesi kaçınılmaz zararı (gelir azalması), bizzat kendisinin "daha fazla bir güç" harcayarak gidermesi sorumluluktan kurtarma aracı olarak kullanılmamalıdır. Aksi görüş, zarar gören yerine, hukuka aykırı eylemde zarar veren kişinin korunmasını ortaya çıkarır ki, bu da ak ve adalet ölçülerine ters düşer.
O halde, mahkemenin sorumluluk hukukunda kökleşmiş uygulamayı gözönüne almaksızın ve zarar kavramının belirlenmesinde hataya düşerek vardığı sonuç usul ve yasaya aykırı olup, hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz eden davacı Necati yararına (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19.04.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.