 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1982/10416
K: 1983/2939
T: 17.03.1983
DAVA : Taraflar arasındaki senet bedelinin tahsili ve tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalılar tarafından düzenlenip yırtıldığı sabit olan senet bedeli 300.000 liranın faiziyle birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davanın 100.000 liralık tazminata dair bölümünün reddine ilişkin hükmün davalılar avukatı (M.Y.) tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, davalılardan (M.) ile bir arada yaşadığı sırada alacağına karşılık kendisine verilmiş bulunan 300.000 liralık senedin davalılar tarafından elinden alınarak yırtılması sebebiyle senet bedelinin ödetilmesini istemiştir. Mahkemece isteğe hükmedilmiştir.
Bu davada önemli olan, davacı ile davalı (M.) arasındaki ilişki ve dava konusu senedin davacıya veriliş nedenidir. Davacı, Uşak Cumhuriyet Savcılığına verdiği 22.8.1980 günlü şikayet dilekçesinde bu senedin kendisine veriliş sebebini şöyle açıklamıştır: "1979 yılında beni zorla kaçırdıktan ve evlenmek bahanesi ile zorla tecavüz ettikten sonra (konuların adli makamlara intikal etmemesi için) annemin yanına giderek gönlünü alarak, evlenmek istediğini söylemiştir. 1979 yılında birlikte beni turist olarak ve evlenmek için Almanya'ya götürdü. Ancak kendisinin daha evvel başka bir kadınla evli olması nedeniyle ve bu olayın resmi makamlara intikal ettirilmemesi için 300.000 lira değerinde emre muharrer senet verdi, ancak doğum yapacağımdan birlikte Türkiye'ye geldik.." Dilekçenin bundan sonraki bölümünde senedin elinden nasıl alınıp yırtıldığını anlatmaktadır. Görüldüğü gibi dava konusu senet, reşit olan ve esasen olay tarihinde bakire olmayan davacıya, başkası ile evli bulunan davalı (M.) tarafından gayrimeşru yaşamayı teminen verilmiştir.
Borçlar Kanunun 19. maddesinde sözleşme hudutları gösterilmiş, 20. maddede de sözleşmelerin hangi hallerde batıl olacağı açıklanmıştır. Buna göre bir akdin mevzuu gayrimümkün veya gayrimuhik yahut ahlaka (adaba) aykırı ise o akid batıldır. Bu nedenle davacı ile davalı (M.) arasında düzenlenen ve gayrimeşru birleşmeyi temin etme amacına yönelen dava konusu senet, anılan yasa hükmü gereğince batıl olup bu senede dayanılarak talepte bulunulamaz. Borçlar Kanununun 65. maddesi, haksız yahut ahlaka (adaba) aykırı bir maksat istihsali için verilen bir şeyin istirdat olunamayacağı kuralını getirmiştir. Burada "verilen" kelimesi "tasarrufi muamele"leri istihdaf eder. Ahlaka aykırı davranan kimse, bu maksatla "verdiği" şeyi geri alamaz. Ancak bu maksatla yapılan taahhüdün (mücerred dahi olsa) ifasına icbar edilemez.
Bu nedenlerle davanın reddi gerekirken, senedin amacı üzerinde durulmadan ödetme kararı verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 17.3.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.