 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
3. Ceza Dairesi
E:1982/4463
K:1982/4658
T:03.06.1982
* ÖZET:Açılan sınır ve yüzölçümü düzeltilmesi davalarında orman idaresi hasım gösterilmemişse, yapılan sınır ve yüzölçümü düzeltilmesi orman idaresini bağlamaz. Ayrıca suç konusu yerin 5658 sayılı Kanunla iadeye tabi yerlerden olup olmadığının araştırılarak;
Orman idaresi hasım gösterilmediği ve iadeye tabi olan yerlerden olmadığı anlaşılırsa, Orman Kanununun lig maddesi hükmü uyarınca devlet ormanı vasfında sayılır, 17. madde uygulanır.
Orman İdaresi hasım gösterilmiş, ise, şahsın tapu ile malik bulunduğu, özel orman vasfında olacaktır. Bu takdirde 56. madde aracılığıyla 93/2. maddesindeki suç oluşur.
(6831 s. OK m. 16, 17, 93/2)
Orman Kanununa muhalefetten sanık Halil hakkında yapılan duruşma sonunda beraatine dair (Yığılca Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 30.12.1981 günlü 246/459 sayılı hüküm o yer C.Savcısı ve müdahil idare tarafından temyiz edilmiş ve şartı depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan mahallinden gönderilen evrak C.Başsavcılığı'nın 20.5.1982 günlü tebliğnamesiyle daireye verilmekle okunarak, gereği görüşülüp düşünüldü
1 - Bu dosya ile aynı yere bitişik açmadan ikame edilen 1979/ 33 esas sayılı dava dosyasındaki suç tesbit tutanaklarının, "tahdit görüp görmediği" hanelerinde "görmüştür" diye yazılı olmasına göre suç konusu yerle ilgili ormanların tahdidi yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise kesinleşme tarihinin idareden sorulması, suç tesbit tarihinden önce kesinleştiği anlaşıldığı takdirde idareden getirtilecek orman tahdit haritasının mahallince uygulanması, orman tahdit haritası içinde kaldığının tespiti halinde tapunun hukuki değeri kalmıyacağından sanığın Orman Yasasının 93/2. maddesi gereğince tecyizesi gerektiği düşünülmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2 - Her ne kadar suç konusu açma tarlanın sanık tarafından ibraz edilip mahallinde uygulanan 258.000 m2 mesahasındaki tapu hudutları içinde kaldığı anlaşılmakta isede, sözü geçen tapu kaydının kapsadığı sahanın 180.000 m2. sinin kendiliğinden yetişmiş orman ağaçları ile örtülü bulunduğu ve suç konusu 570 m2. İlk tarlanın bu ormandan açıldığı, orman sayılan yerlerden olduğu bakanlık mütalaası ile keşif tutanağı ve ona el-ii krokiden anlaşılmasına, malikleri tarafından açılan dava sonunda 4.3.1957 sayılı ilamla hudut ve mesaha tashihi yaptırılmış isede, tapu kaydının 18.12.1980 tarihinde tesis edildiğinin tapu sicil muhafızlığının 8.6.1981 gün ve 127 sayılı cevabi yazısı ve ekli kayıt örneğinde belirlenmesine, 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi, kanunun neşredildiği 13.7.1945 tarihinde var olan sahipli sahipsiz bütün ormanları devletleştirdiğine, sonradan çıkan 5658 sayılı kanunla iadeye tabi tutulmadıkça devletleştirilen ormanlara ait tapuların ve bu tapularları yapılan intihallerin hukuki kıymeti bulunmamasına, keza açılan hudut ve mesaha tashihi davalarında Orman idaresi hasım gösterilmemiş ise, yapılan hudut ve mesaha tashihlerinin orman idaresini bağlamayacağına göre suç konusu yerin 5658 sayılı Kanunla iadeye tabi yerlerden olup olmadığının tapu keşif ve suç tesbit tutanakları örnekleri gönderilerek Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan sorulması, ayrıca asliye hukuk mahkemesine ait ilam ve dosya getirtilerek orman idaresinin hasım gösterip duruşmaya çağrılıp çağrılmadığının incelenmesi, orman idaresi hasım gösterip duruşmaya çağrılıp çağrılmadığının incelenmesi, orman idaresi hasım gösterilmediği ve iadeye tabi olan yerlerden olmadığı anlaşılırsa Orman Kanunun G maddesinin "Devlet Ormanına bitişik olmayan ve yüzölçümü üç hektardan fazla bulunmayan sahipli arazideki her nevi ağaç ve ağaççıkların orman sayılacağı hükmü uyarınca devlet ormanı vasfında olacağı, hasım gösterilmiş ise, şahsın tapu ile malik bulunduğu özel orman vasfında olacağı cihetle birinci halde Orman yasasının 17. maddesi, ikinci halde 56. maddesi delaletiyle 93/2. maddesindeki suçu oluşturduğundan sözü geçen madde gereğince tecziyesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
3 - Bu davaya konu açma ile aynı mahkemenin 1979/33 ve 1980/106 esas sayılı dosyalarındaki suç konusu yerlerin aynı tapu içinde kalıp birbirine bitişik yerden açıldığının görülmesine, aynı tapuya dayanmasına aradaki şahsi ve fiili irtibata göre ayrı ayrı sonuçlara bağlanmaması için birleştirilerek görülmesini daha uygun alacağının düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş müdahil vekilin ve C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmen bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), depo parasının geri verilmesine 3.6.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.