 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1982/8171
K: 1982/8820
T: 25.11.1982
DAVA : (M.Y.) ile (Ö.Y.) arasındaki verasetin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Veraset belgesinin iptaline ilişkin dava, mirasçı sıfatını taşıyıp da iptali istenilen veraset belgesini (kararını) alan kişiye veya kişilere karşı açılabilir. Uygulama bu doğrultudadır (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 31.5.1977 günlü ve 2649-2680 sayılı; yine aynı dairenin 3.1.1951 tarih ve 8082/591 numaralı kararları ile benzeri kararları).
Mirasçı olmadığı halde kendisine herhangi bir dava veya takip sebebiyle verilen izin belgesine dayanılarak dava açan ve miras bırakana böylece yabancı durumda bulunan üçüncü kişinin aldığı veraset belgesinin iptali hakkındaki davada husumet, iş bu kararı alan üçüncü kişiye düşmez. Çünkü bu kimse, tarafların temsilcisi sıfatıyla dava açmış olduğundan verilen kararla doğan hak ve borçlar mirasçılara racidir (aittir). Yani başka bir anlatımla verilen karar doğrudan doğruya temsilci yararına bir hak meydana getirmez. Onun için bu gibilerin aldığı verasetle ilgili kararın iptaline dair dava, temsilcisi durumundaki üçüncü kişi değil, mirasçılar hakkında açılabilir (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 1.12.1975 günlü ve 8239/9157 sayılı kararı da bu yoldadır). İşte bu olayda az önce açıklanan kurala uyulmayıp üçüncü kişi hakkında açılan iptal davasının husumet yanlışlığı sebebiyle reddi zorunludur. Buna rağmen açıklanan sözler gözetilmeden uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve iptal kararı verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 25.11.1982 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.