 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1982/757
K: 1982/2149
T: 09.03.1982
DAVA : R. A. ile A. A. ve arkadaşları arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda; davanın reddine dair verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davacı tarafından istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Herkes kendisini yetiştirmek ve yer yönünde geliştirmek özgürlüğüne sahiptir Anaya m. 21. Bu hakkın kullanılması mirastan ıskat sebebi olamaz. Olayda Fatma'nın öğrenimini yurt dışında İngiltere'de yapmış olması, az önce açıklanan anayasal hakkın kullanılmasından ibaret olup, miras bırakan babasına karşı, herhangi bir saygısızlık veya görevin ihmali şeklinde nitelendirilemez MK. m. 457/2. Kaldı ki velayet boşanma kararı ile anaya verildiğine göre, çocuğun eğitilmesi görevi anaya ait bulunmaktadır. Baba ananın görevini kötüye kullandığını isbat ederek velayeti nez ettirmedikçe MK. m. 274 ya da şartların kendi yararına değiştiğini isbatlayarak velayeti anadan almadıkca MK. m. 149. çocuğun şu veya ülkede okumasına müdahale edemez. Çocuğun başlangıçta, yani henüz reşit olmadığı dönemde anasının teşvik ve yardımı ile İngiltere'ye gitmesinin, reşit olduktan sonra da özgür iradesi le bu durumu devam ettirmiş olmasının aile görevlerine ters düşen hiçbir yan ve yönü yoktur. Hele öğrenimini başarı ile tamamlayıp yurduna dönmüş bulunması karşısında, isabetsiz bir yol seçilmediğinin de kabulü zorunludur. Hal böyle olunca mirasdan iskat sebebinin varlığından söz edilemez. Aksini düşünmek, ölenin, bahene aramasından, iç dünyasında şekillenen ve art düşüncelerle hukuki bir çıkış yolu bulmaya çalışmasından öte anlam taşımaz.
Anayasa, herkese hak arama özgürlüğü vermiştir m. 31. Bu itibarla, nafaka borcunu ödemeyen baba hakkında icra koğuşturmasında bulunmak, kişisel bir kusur ve babaya karşı saygı dışı bir davranış olarak nitelendirilemez. Kaldıki mali durumu itibariyle ödemeye gücü yeterli bir kimsenin, çocuğun mahkeme kararına dayanan nafaka borcunu yerine getirmeyip onu İİK. uyarınca hakkını aramaya zorlaması bundan ıskat sebebi çıkarmaya çalışması hem düşündürücü olduğu gibi de kanunun koruduğu bir davranışda sayılamaz. Başka bir anlatımla hiç kimse kendi kusuruna dayanarak hak elde edemez. Onun için bu sebep dahi mirastan ıskat için hiçbir suretle yeterli değildir. Öte yandan çocuğun zengin olduğu var sayılsa bile, bir hakkını kullanması, başka bir hakkının düşümüne yol olamaz.
Yukarıdakilerin dışında da ıskatı gerektiren sebeplerin varlığı iddia ve isbat edilmemiştir.
Az önce belirtilen gerekçeler karşısında tasarruf nisabı dışında kalan, ölüme bağlı tasarrufun ıskatla ilgili bölümü iptal edilmek üzere hükmün bozulması gerekir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA ve duruşma için takdir olunan beşbin lira vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine 9.3.1982 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.