Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1982/2171
K: 1982/2246
T: 05.03.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davada; davacılar, murisleri Celile'ye ait 43 ve 49 parsel nolu taşınmazlardaki payın davalı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davası sonucunda yapılan satış ile davalıya intikal ettiğini bu davada ölü olan muris taraf gösterilip ilanen tebligat yapıldığını ve davalı hileli yollarla kendilerin tanıdığı halde adına intikali sağlandığından tapudaki muris hissesinin iptali ile adlarına tescilini istemişlerdi. Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacılar tarafından yasal sürede temyiz edilmekle; dosya incelenip, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar, 1339 yılında ölen miras bırakanları Celile ile davalı Arslan, dava konusu taşınmazda paydaş iken, davalı Arslan, ölü Celile'yi hasım göstermek suretiyle paydaşlığın giderilmesi davası açmış, Celile'nin adresinin (meçhul) olduğunu belirtmiş, bu nedenle tüm tebliğler ilan yoluyla yapılmış ve taşınmazın satışına ilişkin hüküm kesinleştikten sonra davalı "isalei şuyu ihalesinden" paydaşı bulunduğu bu taşınmazı satın almış, 29.12.1977 günü de müstakilen adına tescil ettirmiştir.
Davacılar, İstanbul'da oturduklarını, icra ihalesinden zamanında haberdar olamadıklarını, davalının iktisabının kötü niyete dayandığını, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağını, açılsa bile mirasçılarına tebligat yapılması gerekeceğini ileri sürerek, miras bırakanlarına ait olup davalıya geçen pay kaydının iptalini istemişlerdir.
Mahkemece, satış ihalesinden iktisapta bulunan kişinin, kayıtta malik görünen şahsın ölümü diri mi olduğunu ve mirasçılarının kimliklerini soruşturmakla yükümlü bulnmadığından, paydaşlığın giderilmesi davasının ve satış işlemlerini yasaya aykırı düşmediğinden sözedilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Bu açık olgular karşısında davalının iktisabının iyi niyete dayandığı asla kabul edilemez. Şöyle ki; davalının paydaşı olduğu taşınmazdaki ikinci paydaşı olduğu taşınmazdaki ikinci paydaşın öldüğünü bilmediğini düşünmek hayatın olağan akışına aykırıdır. Taşınmazın bu ikisinden başka paydaşı yoktur. Celile 1339 tarihinde öldüğüne göre 50 yılı çok aşkın süredir ölüm olayını, bu taşınmazı kullanan davalının hangi nedenle öğrenemediği konusuna inandırıcı bir gerekçe gösterilememiştir. Davalının ölü paydaş Celile'nin çok eski tarihte ölmüş ve mirasçılarının da uzak yerde ikamet etmekte bulunmuş olmasından yararlanmaya kalkıştığı, olaylar zincirinden açıkca anlaşılmaktadır. Nitekim, davalı Arslan paydaşlığın giderilmesine ilişkin dava dilekçesinde bu amacını gizlemek için Celile'nin olduğunu gizlemiş, salt adresinin bilinmediğinden sözetmiş, 4.5.1978 gün ve 4/5 sayılı İnançları Birleştirmek Kararında yer alan ve ölü kişi aleyhine dava açılamayacağına ilişkin bulunan kuralı, mahkemenin dikkat nazarından uzaklaştırmak istemiş ve bu çabasında da başarıya ulaşmıştır.
Bu hukuki işlemin geçerli ve sağlıklı kabul edilebilmesi için iyi niyet kurallarına dayanması asıldır. Davalının yaptığı tüm işlemler kötü niyetten kaynaklanıp oluşmuştur. Mahkemenin belirttiği gibi olaya şekil açısından bakılırsa bir an için davalının diğer paydaş Celile mirasçılarını aramak zorunluluğunda olmadığı akla gelebilir. Fakat böyle bir düşünce uyuşmazlığa gerçek çözümü getirmeyen, yüzeysel, şekilde bir yaklaşımdan öte bir anlam taşımaz. Davalı paydaş Celile'nin öldüğünü ve mirasçıları bulunduğunu en azından "bilmesi gerekeceğinin" kabulünü zorunlu kılmaktadır. Dava dosyası ve eklerinin yatta bulunup bulunmadığı ve mirasçılarını kimler olduğu konusunda mahkemece hiç bir soruşturmaya girişilmemiş, davalı böyle bir girişimin yapılmamasına özen göstermiş "adresi meçhuldür" formülü arkasına gizlenip, tüm işlemlerin Celile mirasçılarının gıyabında yapılmasını sağlamıştır. Eğer Celile'nin nüfus kayıt örneği aransa, hiç değilse yaşadığı yörede tarafsız bir soruşturma yapılmasına davalı olanak verseydi tüm tertibinin daha başlangıçta ortaya çıkacağı kuşkusuzdur. Bu derece iyi niyetten yoksun bir kişinin tek yanlı gerçekleştirdiği işlemlerden dolayı onun kötü niyetine ödül verilemez. MK. nun 931. maddesinden yararlanacağı kabul edilemez. Aynı Yasanın 2. meddesinden yararlanacağı kabul edilemez. Aynı Yasanın 2. maddesi de davalının korunmasına izin vermez.
O halde davalının iktisabı "tüm ile temelde geçersizdir" Bu durumda iptal davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken hukuksal olmayan düşüncelerle reddedilmesinde isabet yoktur.
Davacılar vekilinin temiyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin harcın iadesine 5.3.1982 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini