Taraflar arasında görülen davada; davacı, 972 parsel sayılı taşınmazın tahminen 6 dönüm yerine dikilen limon ağaçlarının kali suretiyle vaki elatmanın önlenmesini istemiştir.

Davalılar, 973 parsel sayılı taşınmazı davacının 972 parsel sayılı taşınmazından ayıran su borusu bulunduğunu, bu sınıra göre davacının yerine bir tecavüzleri olmadığını söylemişlerdir.

22.11.1980 tarihli krokide (A) ile gösterilen 6555 m.2 yerdeki limon ağaçlarının kali suretiyle vaki elatmanın önlenmesine ilişkin kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle; dosya incelenerek gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının kayden ve müstakilen maliki olduğu dava konusu 972 ve 973 parsel sayılı taşınmazların hükme dayanak yapılan krokide (A) ve (B) ile belirlenen toplam 6670 m? lik kısmına davalıların limon ağaçları dikmek suretiyle elattıkları uzman bilirkişi aracılığı ile yapılan çap uygulaması sonunda saptandığına ve davacıya ait tapu kaydı iptal edilinceye kadar geçerli olduğuna göre yazılı şekilde men kararı verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

Kal isteğinin kabulüne gelince; davalılar, çekişmeli yer üzerinde davacı ile daha önce anlaşmaya vardıklarını, limon ağaçlarını iyi niyetle diktiklerini bu nedenle davacı aleyhine MK.nun 650. maddesine dayanarak tapu iptali ve temlik davası, açtıklarını savunmuşlardır. Herne kadar, ağaçların sökülmesini aşırı zarar doğurup değurmadığı soruşturma dışı bırakılmış ise de, uzman bilirkişinin 22.11.1980 günlü raporunda sayılan 200 ü bulan limon ağaçlarının 8-9 yaşlarında olduğu saptanmıştır. Davalıların, açtıkları anlaşılan iptal davasını kazanmaları halinde, nitelikleri belirtilen limon ağaçlarının sökülmesinden dolayı giderilmesi çok güç zararların doğması olasılığı vardır. Bu durumda tapu iptali davasını bu dava için bekletici sorun sayılması gerekeceği düşünülmeden Limon ağaçlarının sökülmesini sağlayacak biçimde "muhtesatın kaline" karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, kabule görede MK.nun 649 ve onu izleyen maddeleri çerçevesinde bir inceleme yapılmaksızın kal kararı verilmiş olması da isabetsizdir.

Davalılar vekilinin bu konuya yönelen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), gelen temyiz eden vekili ıçm 5000 lira duruşma vekalet ücretinin temyiz edilenden tahsiline ve peşin harcın iadesine 9.3.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972