 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1982/898
K: 1982/1963
T: 11.05.1982
DAVA : Davut ile Fadime'yi ayrı ayrı kasten öldürmeğe tam derecede teşebbüsten sanık İsmail, Keziban'ı uzuv tatili niteliğinde ve 15 gün iş ve gücüne engel olacak şekilde kürekle yaralamaktan adı geçen sanık Davut İle Fadime ve işbu kavgada korkutmak maksadı ile silah boşaltmaktan sanık Hüseyin ve izinsiz silah taşımaktan adı geçen sanık İsmail'in yargılanmaları sonunda; hükümlülüklerine ve sanık Beytullah'ın üzerine atılı müsnet suçtan beraatine ilişkin (Afyon Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 29.12.1981 gün ve 71/151 sayılı hükmün silahtan maada kısmının müdahil-sanık sıfatlarıyla Hüsamettin, Fadime, Davut ayrıca müdahil-sanık sıfatıyla İsmail ve müdahal Keziban tarafından Yargıtay'ca incelenmesi istenilmiş, şartı yerine getirilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile dairemize gönderilmekle inceledi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklardan Davut, Fadime ve Hüseyin'in suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanıklardan Davut ve Fadime'nin suçlarının nitelikleri tayin, sanıklardan Davut ve Fadime için cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerçeklerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri hariç bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklardan Davut, Fadime ve Hüseyin'in bir sebebi kapsamıyan, Davutun müdahil sıfatıyla İsmail lehine tahfif olmadığına ve vesaireye ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak:
A) Olaydan bir gün önce Demiryol Ailesi'ne mensup kişiler ile Topal Ailesi mensubu kişilerin birbirleri ile kavga etmeleri ve söğüşmeleri yüzünden iki aile arasında husumet doğduğu olay gününde sanıklardan sanık İsmail ile eşi Keziban'ın arabaları ile saat 8-9 sularında tarlaya giderlerken mağdur-sanık Davut ile eşi mağdur sanık Fadime'nin ve sanık Beytullah'ın önlerine çıktıkları ve sanıklardan Davut ve Fadime ellerinde kürek ve dirgen olduğu halde Keziban ve İsmail'e saldırdıkları ve dirgen ve kürekle Keziban'ın koluna vurup kolunu kırdıktan sonra İsmail'i de arabadan çekerek onunda vücudunun baş ve diğer kısımlarına vurmak suretiyle saldırılarına devam ettikleri sırada sanıklardan İsmail'in kesintiye uğramıyan bu saldırılardan karısını ve kendisini kurtarmak amacıyla yaptığı müteaddit atışlardan sadece birertanesini saldırgan Davut ve Fadime'ye isabet ettirmesi ve diğerlerini boşa atması öldürme kastı olmadığını açıkça orataya koyduğu halde mücerret kurşunlardan birinin saldırganlardan Davut'un karnına, Fadime'nin ise koluna isabet etmesi nedeniyle isabetsiz bazı gerekçelerle sanık İsmail'in öldürme kastının kabul edilmesi,
B) Sanık İsmail'in gerek kendisine ve gerekse eşi Keziban'a karşı Davut ve Fadime'nin ellerinde kürek ve dirgenlerle saldırdıkları ve saldırının devamı esnasında Keziban ve İsmail'in muhtelif yerlerinden yaralandıkları ve saldırının henüz inkıtaa uğramadan İsmail'in ateş ederek mağdurlardan Davut'u karnından, Fadime'yi ise kolundan yaraladığı savunmayı doğrulayan raporlar münderecaatı şahadet ve mahkemenin kabulünden açıkça anlaşılmakta ve mahkemede olayın işlenişini bu biçimde kabul etmekte olmasına göre sanık İsmail'in tamamıyla meşru savunma koşulları içinde, mağdur Davut ve Fadime'ye karşı vaki eylemlerini ika ettiği düşünülmeden sanık İsmail hakkında Ceza Kanununun 49/2. maddesi yerine 51/2. maddesinin uygulanması,
C) Sanıklardan Davut ve Fadime'nin mağdur Keziban'a dirgen ve kürekle vurdukları sabitse de kolda kırık yapan darbenin Davut ve Fadime'den hangisi tarafından ika edildiği tesbit edilememiş olmasına rağmen bu iki sanık hakkında 463. maddenin uygulanmaması,
D) Sanık Beytullah'ın, Keziban'ın, Davut ve Fadime tarafından yararlanması olayından sanık Davut ve Fadime ile birlikte olay yerinde bulunarak kavgaya dahil olduğu dosya içeriğinden anlaşılmasına rağmen TCK.nun 464/3. madde ile cezalandırılması yerine isabetsiz bazı gerçeklerle beraatine karar verilmesi,
E) Sanık Hüseyin'in olay yerine sonradan geldiğinde yakınları Davut ve Fadime'yi yaralı halde ve sanık İsmail'de olay yerinden uzaklaşırken görüldüğünden havaya doğru yaptığı atışın ancak TCK.nun 191/son maddesine girebileceği düşünülmeden TCK.nun 466/2. maddesi ile cezalandırılması ve haksız olduklarını görmediği yakınları Davut ve Fadime'nin sanık İsmail tarafından yaralanmaları halininde bu sanık içinde ceza kanununun 51. maddenin uygulanmasını gerektireceğinin teammül edilmemesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı müdahil-sanık İsmail'in ve sanıklardan Davut, Fadime ve Hüseyin'in temyiz itirazları ile tebliğname münderecaatı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve bozma sebebine göre sanık İsmail'in TAHLİYESİNE ve salıverilmesi için C. Başsavcılığı'na yazı yazılmasına, depo paralarının geri verilmesine 11.5.1982 günü oybirliği ile karar verildi.