 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1982/2123
K: 1982/3160
T: 09.09.1982
DAVA : Zaruretin tayin ettiği hududu aşmak suretiyle Latif'i kasten öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Cebrail'in yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ve üzerine atılı öldürmeye teşebbüs suçundan beraatine ilişkin (Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 16.3.1982 gün ve 167/29 sayılı hükmün C. Savcısı, sanık ve silahtan maada kısmının müdahil Cafer taraflarından Yargıtay'ca incelenmesi istenilmiş, sanık ile müdahil şartını yerine getirmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1 - Sanığın mağdur Cafer'e karşı eyleminden ötürü verilen beraat kararı temyiz isteğinin dışında kaldığından inceleme harici bırakılmıştır.
2 - Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın öldürme ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarının sübutu kabul, 6136 sayılı Kanuna muhalefet yönünden oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdiri cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın TCK.nun 49. maddesinin uygulanmasıyla iktifa edilmesine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ancak:
A) Oluşa ve mevcut delillere göre sanık Cebrail'in maktul Cafer'e ateş ettiği sırada maktulün silahlı saldırısının devam etmemekte olduğu bu itibarla olayda haksız bir tecavüzün devamı sırasında yasal savunmaya matufen ateş etme durumunun mevcut olmadığı anlaşılmış, nitekim mahkemece de (şimdi böylemi oldu?) diyen Cebrail'e, Latif'in (evet böyle oldu) diye karşılık vermesi üzerine sanık Cebrail'in sığındığı oda kapısını açarak 2 el ateş etmek suretiyle maktul Latif'i öldürdüğü kabul edilmiş olmasına nazaran sanık yönünden nefse karşı vaki haksız bir taarruzu, filhal defi zaruretinin bais olduğu mecburiyet hali bulunmamış, yasal savunma olmayınca savunma hududunu tecavüzün de bahis konusu olamıyacağı aşikar bulunmuş şu durumda sanığın eylemi ağır tahrik altında maktulü kasten öldürme suçunu oluşturmuş olmasına rağmen hakkında TCK.nun 448, 51/2. maddeleri yerine 50. maddenin tatbiki cihetine gidilmesi,
B) Kabule göre de, 50. maddenin son fıkrası uyarınca kamu hizmetlerinden muvakkat memnuniyet cezası verilmemesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, müdahil ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, itirazı reddedildiğinden sanığın depo parasının gelir kaydına, müdahilin depo parasının geri verilmesine 9.9.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.