 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1982/67
K: 1982/459
T: 01.03.1982
DAVA : Şerafettin ile Gülten, Kezban, Bedia, Bahriye, Doğan arasındaki davadan dolayı (Ankara 1. Hukuk Hakimliği)nce verilen 17.3.1981 gün ve 222-167 sayılı hükmü onayan dairenin 6.7.1981 gün ve 1340-1582 sayılı ilamı aleyhinde davacı avukatı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili müvekkilinin ortağı Mustafa ile birlikte davalılara ait arsa üzerinde kat karşılığı inşaat yapmayı yüklendiklerini, kendilerine düşen vecibeleri yerine getirdikleri halde davalıların sözleşmeyi feshederek başkaları ile ayrı ve yeni bir sözleşme yaptıklarını, bundan dolayı Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22.4.1976 tarih ve 60/191 sayılı kararına dayanılarak 3. İcra Memurluğu'nun 1976/2103 sayılı dosyasında yapılan takip üzerine ödemek zorunda oldukları paradan davalıların hissesine düşen 137.129 lira, proje bedelinden davacının hissesine düşen 12.232.50 lira, kar mahrumiyeti olarak 860.000 lira ve yapılan masraflardan müvekkilinin hissesi olan 564.557,73 lira ki toplam 1.573.919,23 liranın davalılardan tahsilini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine ilişkin karar dairemizin 6.7.1981 gün ve 1340/1582 sayılı ilamı ile onanmıştır.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1 - Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere özellikle davacının sözleşmenin 10.maddesinin (c) ve son bentlerinde öngörülen vecibeleri yerine getirmesinin sonucu olarak davalıların fesih hakkı doğmuş ve bu cihet Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kesinleşen 22.4.1976 tarih ve 60/191 sayılı kararı ile subuta ermiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme nedenleri yerinde görülmemiştir.
2 - Sözleşmenin haklı olarak dahi olsa işveren tarafından feshedilmiş olması, yüklenici zararına işverenin haksız zenginleşmesine yol açamaz. Diğer bir deyimle, karşılıklı taahhütleri içeren sözleşmelerin borçlunun temerrüdü nedeniyle feshi halinde doğacak sonuçlar yasada açıklanmış olup, bunlar dışında taraflar başkaca bir hak iddia edemiyecekleri gibi, sözleşmenin feshi dolayısiyle birinin diğeri aleyhine mal varlığında bir artış sağlaması da yasal sayılamaz (BK. m. 81, 106-108).
Olayda inşaata başlanmamış olmakla beraber taraflar arasında kurulan 23.8.1973 tarihli sözleşmenin özellikle 3. maddesinde inşaat yapılacak arsa üzerindeki binanın kiracılarını çıkarmak, bunlara bir miktar para vermek, arsa üzerindeki binanın yıkılması, malzemelerinin temizlenmesi, taşınması ve buna müteferrik işlemlerin yerine getirilmesi yükleniciler tarafından üstlenildiği yazılıdır. Dava kalemleri arasında davacının hissesine düşen 564.557,73 lira masraf karşılığının ödetilmesi istendiğine göre, bunun dayanakları araştırılmak ve gerçekten faydalı ve zaruri masraf yapılmış olduğu takdirde haksız iktisap hükümleri çerçevesinde ödetilmesine karar vermek gerekir.
O halde mahkemece, öncelikle davacının ortaklığın devri ile ilgili olarak Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1981/500 esas sayılı dosyasında görülmekte olan sahtecilik suçuna ait kamu davası sonucu sorulmalı, davacının ortaklıktaki payının devredilmediğinin anlaşılması halinde, dava edilen masraf kalemleri ve belgeleri davacıya açıklattırıldıktan sonra bunların rayiç değerlere ve gerçeklere uygunluğu saptanmalı, davalıların mal varlığında ortaya çıkan haksız zenginleşme oranında olmak üzere davacının ortaklıktaki payının ödetilmesine karar verilmelidir.
Eksik incelemeye dayanan mahkeme kararının bu açıdan bozulması gerekirken dairemizce onanmış olması yanılgı sonucu olduğundan, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair karar düzeltme istemleri HUMK.nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirine uymadığından reddine, 2. bentde belirtilen sebepten dolayı dairemizin 6.7.1981 gün ve 1981/130 esas, 1981/1582 karar sayılı onama kararı kaldırılarak mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, ödediği tashih karar harcının istek halinde tashihi isteyene iadesine 1.3.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.