 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1982/2610
K: 1982/2771
T: 30.12.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Trabzon 1. Asliye Hukuk hakimliği'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 24.2.1982 tarih ve 1182/71 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar avukatlarınca istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu ve gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Mahkeme kararına dayanak yapılan 28.4.1981 tarihli bilirkişi raporunu düzenleyen kurulda Muzaffer'in bilirkişi olarak imzası mevcuttur. Oysa davacı şirketi tek başına temsile yetkili olduğu 7.6.1979 tarih ve 11941 sayılı vekaletname altındaki meşruattan anlaşılan Hasan'ın müteahhit sıfatıyla davalı idareye verdiği 27.2.1981 tarihli dilekçede, kesin hesaplarının ve hakedişlerinin teknik düzeyde görüşülmesinde ve her türlü muamelellerinin görülmesinde adı geçen ve mahkemece re'sen bilirkişi olarak tayin olunan Muzaffer'i teknik müşavir tayin ettiğini bildirmiştir. Dilekçede yer alan bu yetki, sınırlı bir iş zımnında verilmiş vekaletname hükmündedir.
Davalı hazine vekili bilirkişi raporuna yaptığı 8.6.1981 tarihli itirazının birinci bendinde aynı sebebe dayanarak adı geçen bilirkişiyi red etmiştir.
Gerçekten HUMK.nun 277. maddesi gereğince bilirkişiler hakimler için belirtilen nedenlerle red olunabilir. Bilindiği gibi hakimin bakması yasak memnu olduğu işler, HUMK.nun 28. maddesinde, reddini gerektiren hususlar ise aynı kanunun 29. maddesinde gösterilmiştir. Yukarıda sözü edilen HUMK.nun 277. maddesindeki ret sebebleri 29. maddede yer alan nedenlerle ilgili olup bilirkişinin bu nedenlere dayanılarak 3 gün içinde reddedilmesi gerektiğihalde Usulün 28. maddesinde yer alan nedenlerle ilgili olup bilirkişinin bu nedenlere dayanılarak 3 gün içinde reddedilmesi gerektiği halde Usulün 28. maddesinde yer alan memnuiyet yasak nedenleri söz konusu olduğu zaman reddin yapılması ve dolayısıyle usulün tayin ettiği 3 günlük süreye uyulması zorunluğu yoktur. Olayda haiz olduğu sıfata göre bilirkişinin bizzat bilirkişilikten çekilmeye mecbur olduğu gibi hakimin de görevinden ötürü bu hususu kendiliğinden gözönünde tutması icabeder (HGK. 12.11.1975 gün ve 1/72 esas, 1283 karar sayılı kararı).
Mahkemece elde edilen bilirkişi raporları arasında miktar ve kabul edilen kalemler bakımından çelişki bulunduğundan, bu durumda davalı hazine vekilinin bilirkişiyi ret sebepleri de kabul edilerek 3 kişilik başka bir heyete gerekli inceleme yaptırılmalı ve yapılacak itirazlar da gözönünde tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ve bozma nedenlerine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, davacının ödediği temyiz peşin harcın istek halinde iadesine 30.12.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.