 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1982/1701
K: 1982/1920
T: 07.10.1982
DAVA : (Ş.Ö.) ile (M.K.) arasında çıkan davadan dolayı Ankara Asliye 12. Hukuk Hakimliğince verilen 6.11.1981 gün ve 252/696 sayılı hükmü bozan dairenin 17.5.1982 gün ve 573/1184 sayılı ilamı aleyhinde davalı ve mukabil davacı (M.K.) tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu ve gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan hallerden hiç birine uymayan davalı ve karşılık davacı (M.K.) vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekir.
2 - Dairemizce ittihaz olunan 17.5.1982 günlü Bozma ilamında; taraflar arasında kurulan 12.4.1979 günlü esar sözleşmesi, arsa karşılığında kat yapımını kapsaması nedeniyle geçersiz bulunduğundan davacı ve karşılık davacı (Ş.Ö.)'ın davasının kabulü ile bu sözleşmenin feshine ve bu geçersiz sözleşmeye dayanılarak tazminat talep edilemiyeceği cihetle, davalı ve karşılık davacı (M.K.)'nin karşılık davasının tamamının da reddine karar verilmesi icap edeceği gerekçesi ile davalı ve karşılık davacı (M.K.)'nin bütün temyiz itirazlarının reddi ile kararın, (2) numaralı bendde yazılı sebeplerle davacı ve karşılık davalı (Ş.Ö.) yararına bozulması öngörülmüştür.
Dairemizin anılan bozma ilamının düzeltilmesi, davalı ve karşılık davacı (M.K.) vekili tarafından talep olunması üzerine dosya üzerinde yeniden yapılan inceleme sonunda:
Davada dayanılan eser sözleşmesi, arsa karşılığında kat yapımını içermesi nedeniyle geçersiz bulunmaktadır. Böylece, bozucu yenilik doğuran haklardan olan sözleşmenin feshi ile sözleşme ilişiği, geçmişe etkili olarak ortadan kalkacağından, yanların birbirine verdikleri şeyleri varsa bunların iadeleri gerekeceği gibi, akitten rücu eden alacaklının vaat olunan şeyi vermekten imtina etmek hakkı da bulunmaktadır. (B. Kanunu Madde: 108)
Ayrıca Borçlar Kanunun 106/son maddesine göre de, akdin geçersizliğine karar verilmiş olması nedeniyle, davalı ve karşılık davacı (M.K.)'nin karşılık davasında istemiş olduğu menfi (olumsuz) zarar ve ziyanını istemeğe hakkı vardır. Menfi (olumsuz) zarar ise, gerçekleşeceğine güvenilen bir sözleşmenin geçersiz olması ya da kurulmasına güvenilen bir sözleşmenin kurulmaması yönünden uğranılan zararı ifade eder. Başka bir deyişle, sözleşme yapılmamış ya da görüşmeye girişilmemiş bulunulsa idi uğranılmayacak olan zarar, menfi (olumsuz) zarardır. Burada, sözleşmenin gerçekleşmesinden beklenen çıkarlar değil, alacaklının göstermiş olduğu güven, zararın kaynağını oluşturmaktadır.
Olayımızda düzenlenen sözleşmenin yerine getirilmesi için davalı ve karşılık davacı (M.K.) tarafından aplikasyon çap ve yol kotu, mimari proje çizdirme, imara başvurma betonarme proje çizdirme maksadıyla yapılan manfi (olumsuz) masrafları isteme hakkı bulunmaktadır.
Bu nedenle, davalı ve karşılık davacı (M.K.) dayandığı bu istemlere ilişkin belgelerin kullanmaya elverişli nitelikler olup, olmadığının ve projelerin çizdirilmesi giderleri miktar ve toplamanın mahkemece seçilecek Uzman Bilirkişiler aracılığı ile incelettirilerek tespiti ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, zuhulen bozma ilamında belirtilen nedenle temyiz itirazlarının tümünün reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) inci bendde belirtilen nedenlerle davalı ve karşılık davacı (M.K.) vekilinin diğer düzeltme taleplerinin reddine, diğer karar düzeltme isteminin de kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) No.lu bendde belirtilen sebeple davalı ve karşılık davacı (M.K.) yararına BOZULMASINA 7.10.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.