 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1982/1456
K: 1982/1807
T: 16.09.1982
DAVA : Taraflar arasındaki Konya Asliye 3. Hukuk Hakimliğince görülerek subut bulmayan davanın reddine dair verilen 4.2.1982 tarih ve 175/46 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar avukatlarınca istenmiş olmakla işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 27.6.1980 günlü sözleşmenin feshi ve davacıların alacak davası ile 500.000 lira cezai şart'a ait davalı-karşılık davacı (G.E.) davalılarının reddi kararı taraflarca sürsinde temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar (N.T.) ile (F.Ü.)'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları ile 27.6.1980 günlü kat-daire karşılığı sözleşme hukuken geçersiz olması itibariyle sözleşmenin fer'İ hükümlerinden bulunan madde 12'de yazılı 500.000 lira cezai şart niteliğindeki davalı-mukabil davacı (G.E.)'ın karşılık davasının reddi kararı sonucu itibariyle doğru görüldüğünden davalı-karşılık davacı (G.E.)'ın da bütün temyiz itirazları reddedilmelidir.
2 - Kat-daire karşılığı 27.6.1980 günlü davacı (N.T.) - (F.Ü.)'in murisi (M.T.) ile (G.E.) arasında yapılan sözleşme Medeni Kanunun 434, Borçlar Kanunun 213 ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60/3 maddelerince geçersizdir. Taşınmaz ya da taşınmazda pay mülkiyetinin aktarılmasına veya aktarma vaadi öngören sözleşmelerin kanunlarda belli edilen biçimde düzenlenmesi zorunludur. Buradaki biçim sözleşmenin geçerlik şartıdır ve kamu düzenine ilişkindir. Geçersiz bir sözleşmenin feshi de dava konusu edilemez.
Davacıların murisi (M.T.)'ın 27.6.1980 günlü sözleşmeden sonra 7.12.1980 tarihinde vefat etmiş olması da fesih sebebi değildir. Zira sözü edilen sözleşme müteahhit (M.T.)'ın şahsı nazara alınarak yapılmış değildir. Borçlar Kanununun 371 ve bu madde delaletiyle 67. madde gereğince eğer müteahhidin kişisel nitelikleri ve özellikleri gözönünde tutularak yapılmış eser (istisna) sözleşmesi varsa o takdirde ancak ölüm ile akit münfesih sayılır. Kat-daire karşılığı 27.6.1980 günlü sözleşme ise açıklanan bu nitelikte bir sözleşme olmayıp "lalettayin bir inşaat" işidir. Davacı (N.T.) - (F.Ü)'in murisleri (M.T.)'ın ölümü sebebine dayalı sözleşmenin feshi davasının mahkemece reddi kararı da doğrudur.
3 - Davacı (N.T.) - (F.Ü.), davalı - mukabil davacı (G.E.)'ın muamelesinde husule gelen fazlalıktan ötürü Borçlar Kanununun haksız iktisaba ilişkin hükümleri uyarınca istekte bulunabilirler. Haklı bir sebeb olmaksızın başkasının zararına mal iktisap eden kimse onu iadeye mecburdur. Özellikle geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş bulunan bir sebebe yahut vücudu nihayet bulmuş bir sebebe dayanılarak alınmış olan şeyin iadesi gerekir. Mahkemece haksız iktisabı düzenleyen kanun hükümleri çevresinde davacıların murisinin davalının mal varlığına kattığı değer ve çoğalmanın kapsamı tesbit edilip tutarı davacılar yararına ödetilmesine karar verilmek üzere mahalli mahkeme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı (G.E.)'ın bütün, davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, yukarıda açıklanan sebeblerle mahalli mahkeme kararının davacı-mukabil davalı (N.T.) ve (F.Ü.) yararına BOZULMASINA 16.9.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.