 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1982/1364
K: 1982/1438
T: 15.06.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce görülerek 79.444,20 liranın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair verilen 28.12.1981 tarih ve 170/599 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Temyiz olunan karar 28.12.1981 tarihinde verilmiştir. Davanın değeri 100.000 (yüzbin) lirayı aşmadığından 16.07.1981 tarih 2494 sayılı Kanunla değiştirilen HUMK.'nun 438. maddesince temyiz incelemesi dosya üzerinde yapılmıştır.
Davacı, davalı şirkete ait dökümhane sahası içindeki hammaddeleri ocağa nakletmek, yabancı maddelerden ayırmak eritmek, dökmek ve dökülmüş mamuleri gösterilecek yerlere istif etmek konusunda kurulmuş bir eser sözleşmesinin yükümlüsüdür. 15.06.1970 tarihli sözleşme bir yıl süreli olup, bu süre içinde elde edilecek mamul miktarı takriben 2500 ton olarak kararlaştırılmış, bunun % 20 artırılıp eksiltilebileceği kabul edilmiştir.
Davalıya ait işletmenin 31.12.1970 tarihindde ..... Hammadde Sanayii A.Ş.'ne devredildiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur.
Davacı sözleşme tarihinden işletmenin devir edildiği 31.12.1970 tarihine kadar olan 6,5 aylık sürede sözleşmede öngörülen miktarda hammadde teslim edilmediği nedenine dayanarak 46.311,70 lira ile işletmenin devir edildiği tarihten sona ereceği tarih arasındaki 5,5 aylık devre için 33.132,50 lira olmak üzere toplam 79.444,20 lira kar mahrumiyetinin ödetilmesini dava etmiştir.
Görülüyor ki, uyuşmazlığın iki aşamada incelenherek çözüme bağlanması gerekmektedir.
1- Sözleşmenin yapıldığı 15.06.1970 tarihinden işletmenin devredildiği 31.12.1970 tarihine kadar ki devrede davacı vekilinin 28.06.1974 tarihli dilekçesinde belirtildiği üzere davacıya 1.083.333 kg. hammadde verilmesi gerekirken 825.324 kg. hammadde verilmiştir. Bilirkişi Kurulunun tarihsiz ek raporuna göre bu süre içinde davalının verdiği hammadde miktarı, üretilmesi gereken asgari miktardan % 30,06 kadar daha azdır. Böylece davalı sözleşmeye aykırı davranışı ile davacının ulaşmayı tasarladığı karı elde etmesine engel olduğu ileri sürülmüştür. Nevar ki, sözleşmede davalının her ay ne miktar hammaddeyi davacı emrine hazır bulunduracağı hususunda bir hüküm yer almamış, aksine senelik mamül miktar global olarak belirtilmekle yetinilmiştir. Diğer bir deyimle, BK.'nun 101. maddesinin ikinci fıkrasındaki hüküm anlamında davalının bu konuda kendiliğinden temerrüde düştüğünün kabulü olanak dışıdır. Böyle olunca, aynı maddenini birinci fıkrası gereğince davacının usulen çekeceği bir ihtarla davalıyı temerrüde düşürmesi gerekirken yukarıda tarihleri yazılı bu ilk devrede davalı şirketten eksik teslimatı hususunda bir istemde bulunmadığı ve verilen hammadde miktarı ile yetinerek sözleşmeyi uygulamaya devam ettiği gibi, BK.'nun 106. maddesi hükmünce de temerrütten sonraki aşamada davalıya uygun bir süre tanımadığı anlaşılmaktadır. Bu devrenin bitmesinden ve işletmenin devrinden sonra çekilen 29.03.1971 tarihli ihtarname ise, anılan temerrüdü sağlamaya elverişli değildir. O halde, 15.06.1970 tarihi ile 31.12.1970 tarihi arasındaki devre için davacının olumlu ya da olumsuz zarar istemine hakkı bulunmadığından bu kaleme ilişkin isteğin reddi gerekir.
2- Davalıya ait işletmenin devredildiği 31.12.1970 tarihinden sözleşmenin sona erdiği 15.06.1971 tarihine kadarki devreye ilişkin isteme gelince, gerek dava dilekçesinde gerekse 28.06.1974 tarihli layıhada ifade edildiği üzere davacı, ticari işletmeyi devir alan ..... Hammadde Sanayii A.Ş.'den 1971 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında toplam 223.638 kg. hammadde alarak işlediği ve parasını adı geçen şirketten aldığı açıktır. Dosyada bulunan tahsilat makbutları da bu yönü kanıtlamaktadır. Görülüyor ki davacı, işletmenin davalı tarafından devir edilmesinden sonra yeni malik ile akdi ilişki kurmuş, onun namına imalatını devam ettirmiştir. Daha açık bir deyişle, davalı ile akdi ilişkisini eylemli olarak sona erdirdikten sonra devir alan şirketle yeni bir bağıt oluşturmuştur. Bu nedenle, ikinci devre süresince, bir alacağı veya zararı varsa bunu ancak yeni akidi ..... Şirketi'nden talep edebilir. Öyle ise, 31.12.1970 tarihinden 15.06.1971 tarihine kadar olan devrede davalı ..... Tesisat ve Sanayii A.Ş.'nin eksik hammadde teslim ettiğinden söz edilerek bu devre için dahi davacı yararına kar mahrumiyetine hükmedilmesi doğru deeildir.
SONUÇ : Mahkeme kararı 28.12.1981 tarihinde verilmiş olup 18.08.1981 tarihinden sonra ittihaz olunan kararlar hakkında uygulanma olanağı bulunan 2494 sayılı Yasa ile değişik HUMK.'nun 438. maddesince dava konusu alacak yüzbin lirayı aşmadığından, davalı vekilinin duruşma isteminin reddine ve yukarıda birinci ve ikinci bentlerde yazılı nedenlerle hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde davalıya iadesine, 15.06.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.