 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1982/1172
K: 1982/1344
T: 03.06.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 6. Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 28.12.1981 tarih ve 145/968 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla, işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı (A.A.) ve Ortakları (A.) Kollektif Şirketi vekili 25.2.1979 günlü dava dilekçesinin netice-i talep bölümünde sair her türlü alacaklarını ve fazlasını tahsilini; haksız, akit, kanun, kararname esasları hükmüne mugayir fesih kararının iptaliyle avans teminat mektuplarının iadesine, muarazanın menine karar verilmesini istemiş, sübut sebepleri bölümünde ise Ankara 7. Asliye Hukuk Yargıcı 1973 - 521 K. sayılı dava dosyasına da dayanmıştır.
Davalı vekili uzatılan cevap süresi içinde verdiği 8.4.1975 günlü cevap layihasında derdestlik itirazı ileri sürmüştür.
Davacı vekili, Ankara Asliye 7. Hukuk Yargıçlığına 14.6.1973 günü açtığı davada ise taraflar arasındaki aynı sözleşmeye dayanarak fazlasını istemek vesair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik meslek muazenesinin tesisini teminen 283.452 lira 76 kuruş ile temel hafriyatından mütevellit, davalının ağır kusur ve ihmaline müstenit 216.547 lira 34 kuruşluk kaybın % 10 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, sözlemenin fesih ve tasfiyesiyle teminatlarının iadesine muarazanın menine karar verilmesini istemiş mahkemenin bu konuda tesis eylediği 11.2.1973 tarih Esas 1973/521 Karar 1975/33 sayılı karar Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 4.12.1975 tarih 4684/4790 sayılı ilamiyle bozulmuştur. Mahkemenin 12.7.1976 tarih 266/373 sayılı direnme kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 7.10.1977 gün Esas 1976/15-3502 Karar 1977/778 sayılı ilamiyle, bozulması üzerine davacının 12.12.1979 tarihli karar düzeltme isteği henüz neticelenmemiş bulunmaktadır.
16.7.1981 tarih 2494 Sayılı Kanunla değiştirilen H.U.M.K.'nun 45 ve 46. maddeleri ile geçici madde (c) hükmüne göre her iki dava arasında bağlantı bulunduğundan 14 Haziran 1973 tarihinde Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte bulunan davanın sonucunun beklenilmesinde kanuni bir zorunluk bulunduğu açık ve seçik olarak görülmektedir.
Mahalli mahkemenin bu durumda Ankara Asliye 7. Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davanın sonucunu beklemeden, davayı rüyet ederek fesih kararının iptaline, işin tasfiye ve kesin hesaba bağlanmasına, banka teminat mektubu komisyonundan dolayı 176.037 liranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair tesis eylediği 28.12.1981 günlü karar usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle mahalli mahkeme kararının BOZULMASINA, 3.6.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.