 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1982/7671
K: 1983/1146
T: 15.02.1983
DAVA : Davacı Duran vekili tarafından, davalı Semiha aleyhine 2.7.1981 gününde verilen dilekçe ile ferağa icbar suretiyle tescil itenmesi üzerine yapılan muhakme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.5.1982 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Semiha vekili Av. Necdet tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Semiha vekili Mikail, Tarsus 1. Noterliği'nce düzenlenen 1.12.1980 gün 19524 sayılı satış vaadi sözleşmesi ile haiz olduğu yetkiye binaen Tarsus İlçesi Fevzi Çakmak Mahallesi'nde kain ve tapunun 207 ada 3 parsel numarasında kayıtlı müvekkilesine ait 238 m2. yüzölçümündeki arsalı kargir evi dört milyon lira karşılığında Duran'a satışını vaad etmiştir. Sözleşmenin taraflarından olan ve satış vaadini kabul eden Duran, ayrı tarihi taşıyan ayrı bir belge ile satış bedeli dört milyon lira 1 Temmuz 1981 günü ödendiğinde mezkur satış vaadi sözleşmesini feshedeceğini bildirmiştir. Davacı vekilince inkar olunmayan ve müvekkilinin imzasını taşıyan 1.12.1980 günlü belge karşısında, davaya dayanak yapılan satış vaadi sözleşmesi bir karz akdidir. Bu nedenle davacı, anılan sözleşmeye dayanarak tapunun 207 ada 3 parsel sayısında kayıtlı taşınmazın mülkiyetinin kendisine nakledilmesini isteyemez. Zira, BK.nun 18. maddesi uyarınca mevsuf muvazaanın varlığı halinde tarafların ciddi olarak istedikleri ve başka bir işlem arkasında sakladıkları gizli akit geçerli olup tarafların gerçek iradelerine uymayan bir durum varmış gibi göstermek amacıyla yaptıkları işlem yani görünürdeki akit hükümsüzdür. Bu bakımdan görünürdeki satış vaadi sözleşmesi taraflar arasında hiçbir hüküm ve sonuç doğurmaz.
Bu itibarla; davaya dayanak yapılan satış vaadi sözleşmesinin aslında bir karz akdi olduğu ve davacıya çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kendisine nakledilmesini isteme hakkı sağlamadığı düşünülmeden davanın kabulü, usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 5.000 lira duruşma vekalet ücretinin davacı Duran'dan alınarak davalı Semiha'ya ödenmesine, 15.2.1983 gününde oybirliğiyl karar verildi.