 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1982/720
K:1982/2013
T:30.03.1982
* ÖZET:Harita tekniğine uygun biçimde düzenlenmeyen iskan krokileri uyuşmazlığın çözümünde gözönüne bulunmaz.
(743 s. MK m. 645)
Davacı Abdulvahap tarafından, davalılar aleyhine 29.1.1975 gününde verilen dilekçe ile kadastro komisyonu ek kararının iptali ile 154 ada 67, 69 ve 70 parsel sayılı taşınmazların; tapu kaydı, zilyetlik ve olağanüstü kazandırıcı zamanaşımına dayanarak tescil! istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 30.9. 1981 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı Abdulvahap ve vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü
Davacı, adına tahdit edilen 154 ada 72 ve 73 parsellere revizyon gören tapuların; Doğubeyazıt Şosesi, Hanako Harkı ve Kol Harkı arasında kalan araziyi kapsadıklarını bildirerek bu araziye dahil olan 154 ada 67, 69 ve 70 parsel sayılı çekişmeli taşınmazların namına tescilini istemiştir. Söz konusu arazi mütegayyip eşhastan intikalen özel yasalar uyarınca Hazine'ye geçmiş ve iskanen tevzi edilmiştir. [skanen tesis edilen kayıtlar, ayrıca krokiye bağlanmışlardır. iskan kayıtlarına bağlı krokilerin zemine uygulanmaları sonunda; davacının dayanağını teşkil eden 73/22 sayılı krokinin 154 ada 72 ve 74/23 sayılı krokinin aynı ada 73 parsele ait oldukları anlaşılmış; 15 ada 67, 69 ve 70 parsel numaralı çekişmeli taşınmazların ise, sırasiyle 78/27, 81/30 ve 79/28 numaralı krokiler kapsamında kaldıkları saptanmıştır. Ancak, söz konusu krokilerin, ölçekli olmadıkları, harita tekniğine uygun biçimde düzenlenmedikleri, orijinal paftaya dayanmadıkları ve sadece ait oldukları taşınmazların belirlenmelerine yaradıkları, taşıramazlarında tefrikini sağlayan zeminde sabit sınırların mevcut olmadığı bildirilmiştir. İskanen tesis edilen ve tedavülen davacıya geçen 10.12.1964 gün 5 sayılı tapunun 154 ada 72 parseli, 24.7.1971 gün 21 sayılı tapunun aynı ada 73 parsele kapsadıkları, heriki parselin yüzölçümleri toplamının tapu miktarlarından fazla oldukları, çekişmeli taşınmazların mezkur tapuların muhtevasını teşkil etmedikleri saptanmıştır. Bu durumda; harita tekniğine uygun biçimde düzenlenmeyen iskan krokileri uyuşmazlığın çözümünde nazara alınmayacaklarına ve ait oldukları tapuların miktarlarına itibar edildiğine ve davacıya ait tapuların çekişmeli parselleri kapsamadıkları saptandığına göre, tapuya davalı mülkiyet iddiasının dinlenme olanağı yoktur.
Diğer yönden; 154 ada 67, 69 ve 70 parsel sayılı taşınmazlar, tapu kayıtlarına dayanılarak davalılar adlarına tehdit edilmişlerdir. Tapuların iskan kayıtlarına dayanmaları ve muntazam tedavül görmeleri, olayda 766 sayılı Yasanın 33 ve MK.nun 639/2. maddelerinin uygulanma olanaklarının bulunmaması karşısında, tapu maliklerinin yerlerini tayinde yanılgıya düşerek Hazineye ait başka taşınmazları tasarruf etmeleri ve çekişmeli taşınmazları 40 yılı aşan bir süredenberi Abdulvahap' ın işgali, kendisine mülkiyet yönünden bir hak sağlamaz.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Abdulvahap ve vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMASINA), 2613 sayılı Yasanın 38. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına, 30.3.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.