 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1982/4908
K: 1982/7181
T: 09.12.1982
DAVA : Davacı tarafından, davalılar aleyhine 3.6.1974 gününde verilen dilekçe ile kadastro tahdidine itiraz edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.12.1981 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : MK.nun 645 ve genel hüküm niteliğindeki Tapulama Kanunun 42. maddesine göre tapu kapsamının belirlenmesinde öncelik haritaya itibar olunar. Haritanın uygulama olanağı yoksa ve tapu sınırları değişebilir nitelikte ise sabit sınırlardan başlanmak suretiyle tapuda yazılı miktar bulunarak tapu kapsamı belli edilir.
Olayda, davacının dayandığı tapu haritaya bağlı olup kadastro görevlilerince yapılan tatbikat sırasında bu haritanın uygulama olanağı bulunmadığına değinilmiştir. Mahkemece yapılan keşif sırasında hazır bulundurulan fen memuru tarafndan düzenlenen raporda haritanın uygulama olanağı bulunup bulunmadığı konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Raporun bu yönü ile yetersiz olduğu mahkemece nazara alınmamıştır.
Haritanın uygulama olanağının bulunmaması halinde tapunun kuzey sınırı değişken olduğu cihetle, nizasız bulunan 25 parsel 15004 m2. olduğundan davacı ta;pusunun 24.000 m2. olan yüzölçümünün dolması için eksikliğin nerede olduğu araştırılmalıdır.
Mahkemece 26 sayılı parselin krokide (A) harfi ile işaret edilen ve 3700 m2. yüzölçümünde olduğu belirtilen kesimin de davacı tapusuna karşılık O'nun adına tescili yolunda karar ittihaz edilmiştir. Ancak, aynı krokide B harfi ile işaret edilen ve yüzölçümü 8628 m2. olarak ifade edilen 26 parselin diğer kesiminin hemen hemen (A) ile işaret edilen kısım kadar olduğu ve yüzölçümlerinde yanlışlık bulunduğu ilk bakışta farkedilmesine rağmen bu husus mahkemenin dikkatinden kaçmıştır. Mikyas, yüzölçümü ve şekil itibarile kararın infazı mümkün değildir. İnfaz edilmeyecek biçimde hüküm kurulması da usulsüzdür.
Bu itibarla, mahallinde yeniden keşif yapılarak davacı tapusuna ait harita fen elemanınca mahallinde uygulanmalı, uygulanmıyorsa kendisinden nedeni hakkında gerekçeli mütala alınmalı, 24 sayılı parselde davacı adına tahdit edildiğine göre davacı tapusundoan eksik kalan miktarın bitişik 24 parsele katılmış olup olmadığının tesbiti için o parsele ait kadastro evrakı getirtilmeli, haritası uygulanmalı, 25 parsel ile ortak sınırı saptanmalı, bundan sonra25 parsele ait tapunun sabit sınırlarından başlamak suretiyle kapsamı belli edilmeli, (B) ile işaretli kesim bakımından davacının bir temyizi olmadığından hazinenin muktesap hakkı gözönünde tutularak (A) ile işaretli kesimin yüzölçümü doğru olarak hesap ettirilmeli ve esasen davacı adına tahdit edilen 25 sayılı parselin yüzölçümünde dikkate alınarak tapu miktarından eksik kalan yer (A) ile işaretlenen kesimden tamamlanmalı sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Eksik inceleme ve uygulama ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 9.12.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.