 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1982/4699
K:1982/5158
T:21.09.1982
* ÇİFTE TAPU
ÖZET : Tapular tedahül ettiğinde önceki [mukaddemi tarihli ve gerçek [sahih] esasa dayalı olana değer verilir.
(743 s. MK. m. 928)
Davacı A. Emin vekili tarafından, davalılar aleyhine 2.4.1974 gününde verilen dilekçe ile tapulu olduğundan 231 ada 1,2 ve 240 ada 3 ile 236 ada 8 ve 239 ada 1 sayılı parsellerin tescili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 11.3. 1982 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Tapuların tedahülü halinde, mukaddem tarihli ve sahih esasa müstenit olanına itibar edileceği hukuki bir kuraldır. Anılan kuralın, uygulanması söz konusu bir olayda tüm koşulları ile gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlardan yalnız birisinin varlığı istenilen sonucu oluşturmaya yetmez.
Yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişinin tutanakta yazılı ayrıntılı ve kesin sözlerine göre, dava konusu 231 ada 1,2 parsel sayılı taşınmazların davacı ve davalılardan Belediyenin dayandıkları tapu kayıtları; çekişmeli 240 ada 3 sayılı parselin ise yine davacı ve bu kez davalı Orman idaresine ait tapuların kapsamında kaldıkları saptanmış bulunmaktadır. Ancak; mahkeme ve ilamı ile davacı adına intikalen tescil edilen Şubat 1974 gün 33 numaralı kaydın geldisi olan Kanunusani 1297 tarih 14 numaralı tapu ile bunun ilk tesisi olarak ibraz olunan Kanunusani 1288 gün 48 sayılı tapunun arşivde bunmadıkları ve yekdiğeri ile bağlantılarının sağlanamadığı, mevki ve sınırları itibarile tam bir uyum içinde olmadıkları, kütükteki geldi ve gitti hanelerinin kurşun kalemle yazılmış olduğu, arşivden çıkarılan Kanunusani 1297 tarih 14 numaralı iki kaydın ise dayanılan ve mahalli tapu dairesinden gönderilen ayrı tarih ve numaralı tapu ile hiçbir ilgisi bulunmadığı, tapu karşılık yazıları ve uzman bilirkişilerin mütalaaları uyarınca anlaşıldığından davacı tapusunun doğru esasa davalı olduğundan söz edilemez; eski tarihli oluşu ise, nizalı taşınmazlarla ilgili olduğu, muteber kayıtlardan bulunduğu belirlenen davalılara ait tapulara tercih için yeterli bir neden teşkil etmez.
Bu itibarla mahkemece bu yönler gözönünde tutularak davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMASINA 1 000 lira duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Orman idaresine ödenmesine, 2613 sayılı Yasanın 38. maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, yersiz alınan temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine, 21.9.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.