 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1982/46
K: 1982/1580
T: 16.03.1982
DAVA : Taraflar arasındaki satış vaadine dayalı tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verillen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; dairemizin 22.9.1981 gün ve 1981/6180-5274 karar sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : HUMK.nun 202. maddesine göre cevap dilekçesinde tüm savunma sebeplerinin belirtilmesi zorunludur. Bu cevap dilekçesi karşı tarafın eline geçtikten sonra artık onun muvafakatı olmaksızın savunma sebepleri genişletilemez ve değiştirilemez. "Sair cevap haklarımızı mahfuz tutuyoruz" yolundaki dilekçede yer alan sözler davacı tarafın bu yasa hükmünden doğan hakkını etkilemeyeceği cihetle bir değer taşımaz.
Olayda, davaya karşı 4.9.1979 günlü cevap dilekçesi verilmiş, bunda borcun muaccel olmadığı ve karşı tarafın edimini yerine getirmediği belirtilerek bu iki sebeple davanın reddi gerektiği ileri sürülmüştür. Şu halde, davalı tarafın ikame edeceği deliller bu iki hususa müteallik olmak gerekir.
a) Davalıların ferağ vermeyeceklerine dair ihtarnameleri dosyaya mübrezdir. Temerrüdleri sabittir ve borç muaccel hale gelmiştir. Artık sözleşmedeki vadeyi beklemeğe mahal olmadığı gibi davacıların ihtarda bulunmalarına da gerek yoktur.
b) Bakiye satış bedelinin sözleşmeye uygun koşullarla ödenmesine amade bulunulduğu dava dilekçesinde ifade edilmiş, ödeme için merci gösterilmesi, istenmiş ve mahkemenin tensip ettiği tevdi yerine süresi içinde bakiye satış bedeli depo edilmiş, makbuzu dosyaya konmuştur. Bu belgeler karşısında belirtilen savunmaya itibar edilemez. Esasen iki madde halinde belirtilen savunma konusunda bu belgelerin hilafını ortaya koyacak bir delil de ikame edilmiş değildir.
Herne kadar, duruşma sırasında davalı taraf savunmasını genişletmek ve değiştirmek istemişse de davacı taraf buna muvafakat etmediğinden artık başka konuda delil ikame edilemez ve bunların toplanması istenemez. İddia ve savunma doğrultusunda yeterli delil toplandığından tahkikat bitmiş sayılır. Mahkemece de, öncüeki ara karaile davalı tarafın delillerinin toplanması öngörülmüşse de tahkikatın bittiğinin anlaşılması üzerine davalıların ıslah isteği kabul edilmeyerek nihai karar ittihaz olunmuştur.
HUMK.nun 84. maddesine göre tahkkikata tabi davalarda tahkikat bitinceye kadar ıslah yapılabilir. 90. maddesine göre de ıslah hakkı davayı sürüncemede bırakmaya yönelik olarak kullanılamaz.
Su açıklamaları içeren mahkeme kararı ile bunun onanmasına ilişkin dairemiz ilamı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunduğundan karar düzeltme isteğinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin yerinde görülmeyen ve HUMK.nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisen uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Yasanın 442. maddesi gereğince takdiren 500 lira para cezasının düzeltme isteyenlerden alınmasına, 1.000 lira harç peşin alındığından mahsubu ile ayrıca red harcı tahsiline mahal olmadığına, 16.3.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.