 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1982/7178
K: 1982/8065
T: 27.12.1982
DAVA : Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Numan avukatınca temyiz edilmesi üzerine: dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, borçlunun kardeşinin dükkanı bulunan pasajda yeni bir dükkan kiraladığını ve dükkana henüz yerleşmediğinden satın aldığı ve ambalajı dahi açılamayan pilleri borçlunun kardeşine emaneten bıraktığını, bu pillerin borçlunun borcu nedeniyle haczedildiğini, faturası sonradan geldiği için haciz anında ibraz edemediğini makbuzların borçluya veya kardeşine ait olmadığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı iddianın yersiz olduğunu haciz tutanağı ile dava dilekçesinin çelişik olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Merciice, fatura ve davacı tanık sözleri esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nevar ki, 11.2.1982 gününde yapılan hacizde haczin uygulandığı dükkanın borçluya ait olduğu, dükkanın borçlunun anahtarı ile açılmasından ve içerde borçluya ait vergi levhasının bulunmasından anlaşılmaktadır. Hacizde hazır bulunan Mustafa'nın bu yeri devraldığına dair beyanı İİK.nun 44 ve 280. maddesi karşısında geçerli olmadığı gibi bu iddia kanıtlanmışta değildir. Aynı hacizde hazır olan davacı ise, mahcuzları kendisinin satın aldığını ve borçlunun burasını devretmesi nedeniyle onunla ilgisi olmadığını bildirmesine karşılık istihkak davasında mahcuzları borçlunun kardeşine emanet verdiğini bildirmek suretiyle çelişkiye düşmüştür. Öte yandan aynı pasajda dükkan kiraladığını bildiren davacı bu dükkanı göstermemiş ve ileri sürüldüğü gibi malların oraya konulup konulamayacağı belirlenmemiştir. Borçlunun toptan pil ticareti yaptığıda davalı tanıklarınca ifade edilmiştir. Bütün bunlar iddianın doğruluğu hakkında önemli ölçüde kuşku uyandırmaktadır. İstihkak iddialarının hiç bir kuşkuya yer vermeyecek biçimde kesin delillerle ispat edilmesi gerekir. Hacizden sonraki tarihi taşıması itibariyle sonradan ibraz olunan fatura ve davacı tanıklarının mücerret iddiayı doğrulayan sözleri istihkak idiasının kanıtlanmasına yeterli sayılamaz. Haczin borçlu yedinde uygulanmış olması ve emanet ilişkisinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispat edilememiş bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle davalı alacaklı yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine 27.12.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.