 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1982/7144
K: 1982/7815
T: 20.12.1982
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süre içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, davalılarla hisseli olan taşınmazın izaleyi şuyu ile satıldığını, ancak üzerindeki muhtesatın kendisi tarafından yapıldığını ileri sürerek bedelleri tutarı 119.012 liranın ödetilmesini istemiştir.
Mahkemece, dava gününde taşınmazlar henüz satılmış olmadığı için dava şartının gerçekleşmediği ve esasen satış parasının muhtesata isabet eden 43.430 liradan Medeni Kanunun 907/2 nci maddesi gereğince semere bedelinin indirilmesi gerektiği, davacı semere bedeli konusunda delil verip ispat etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
1 - Ne var ki, dava gününden önce 23.11.1976'da paylı taşınmazın satılmasına karar verildiği ve dava açıldıktan sonra 27.6.1977'de satış gerçekleştiğine göre dava şartı yerine gelmiştir. Satıştan önce açıldığından bahisle davayı reddedip satıştan sonra yeni dava açmaya zorlanması dava ekonomisine aykırıdır. Bu nedenle davaya bakılmalıdır.
2 - Mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen davacı tanıklarının sözlerine ve mahkemenin kabulü gibi, muhtesatların davacı tarafından yapıldığı sabit görüldüğüne ve davacı paydaş olup iyiniyetli zilyet bulunduğuna ve haksız iktisap kurallarına göre dava açtıklarını bildirdiklerine göre, Borçlar Kanununun 64 üncü meddesi hükmü uyarınca ve bu konudaki yargıtay Kararları gibi muhtesatın yapıldığı tarihteki değeri ile bunların satışa katkı değerinden hangisi az ise ona hükmetmek gerekirken yazılı şekilde esastan da davanın reddi yanlıştır.
3 - Dava şartı bulunmadığı saptandıktan sonra bu gerekçe ile davanın reddi gerekirken esası da incelenerek esastan da reddi kabul biçimi bakımından usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, (...) 20.12.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.