 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1982/6438
K: 1982/6996
T: 18.11.1982
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, taraflar arasında kurulmuş olan su verme sözleşmesine aykırı davranan davalıdan, çeltik ürününde meydana gelen randıman düşüklüğü nedeniyle davacıların uğramış olduğu zarar karşılığı 3.950.880 lira tazminatın tahsili isteğine ilişkindir.
Mahkeme, tarlanın susuz kalmasından dolayı zarara uğranıldığı iddia edildiğine göre zararın idari bir karar veya fiil sonucu doğmuş olduğu ve davada hizmet kusuruna dayanıldığı nedenleri ile davanın Danıştay'da açılması gerektiğine ve mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir.
Oysa davada, davalı tarafından savunulduğu ve mahkemece benimsendiği gibi davalı teşekkülün sahip olduğu tesislerin kullanılmasına ilişkin bir idari eylem veya karardan doğan bir zarar ileri sürülmemektedir. Davacı dava dilekçesinde, davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Keşan Baraj Mühendisliği ile yaptığı su verme sözleşmesine dayanmıştır. Gerçekten davalı Genel Müdürlük adına XI Bölge Müdürü ile davacılar arasında 1981 yılı sulama mevsimi için bir su verme sözleşmesi kurulduğunda uyuşmazlık yoktur.
Davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, 6200 sayılı Yasa ile kurulmuş, tüzel kişiliği haiz mülhak bütçeye sahip. kendi adına hukuki işlemlerde bulunabilen bir kamu kurumudur. Davalı kurum söz konusu sözleşme ile kendisine ait Kadıköy Sulama Şebekesi dışında bulunan davacı arazisi için, tarifesinde yazılı ücret karşılığında, lüzumu kadar sulama suyu vermeyi taahhüt etmiştir. Burada davalı Kurumun tüzel kişilik sıfat ve ehliyetine dayanarak genel hükümlere göre kurmuş olduğu bir sözleşme söz konusudur. Bir kamu teşekkülü olarak, davalının kamu yararı gütmesi, sözleşmenin davalının görmekte olduğu kamu hizmeti ile ilişkili olması davada dayanılan sözleşmenin idari sözleşme olarak kişilerle yapmış olduğu sözleşmenin, özel kişilerin kendi aralarında kurdukları sözleşmelerde pek sık rastlanmayan özellikler göstermesi de işin niteliği gereğidir.
Olayda tarafların sözleşmeyi özel hukuk hükümlerine tabi kılmak istediklerinin en kesin ve açık göstergesi, sözleşmedeki sekizinci madde hükmüdür. Anlaşmazlıkların çözümlenmesi başlıklı bu maddede aynen "Bu sözleşmenin tatbikinden doğacak anlaşmazlıkların çözümlenmesinde Keşan Mahkemeleri Yetkilidir" hükmü yer almıştır. Sözleşmede uyuşmazlık halinde adalet mahkemelerinin yetkili kılınması, davalı kurumun sözleşmeyi genel hukuk kurallarına göre kurmuş olduğunu ifade eder.
O halde uyuşmazlığın, Danıştay'da değil, adli yargı yerinde görülmesi gerekir. Mahkemenin ileri sürülen görev itirazını red ederek, davanın esası hakkında iddia ve savunma çerçevesinde inceleme yapmak suretiyle bir karar vermesi gerekir. Danıştay'ın görevli olduğundan söz ederek dava dilekçesini red etmesi usul ve yasaya aykırıdır. kararın bu nedenlerle bozulması gerekir.
SONUÇ : Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine, 18.11.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.