 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1982/6312
K: 1982/6771
T: 11.11.1982
DAVA : Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından duruşmasız, davalılardan (M.S.) avukatınca da duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de tebligat gideri dosyada mevcut olmadığından HUMK. nun 438. md. since evrakın duruşmasız olarak incelenmesine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının bütün ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Davacı, haciz olunan taşınmaz mal ve üzerindeki tesislerin kendi alacağını temini için ipotekli olduğunu ileri sürerek istihkak iddiasının kabulünü ve haczin kaldırılmasını istemiştir. Dava, İcra ve İflas kanunun 96. maddesinin 1. bendi uyarınca rehin hakkına dayanan bir istihkak davasıdır. Bu tür bir istihkak davasının amacı, haczolunan mal üzerinde davacının rehin hakkının varlığını tespit ettirmek ve böylece haczin mevcut rehin hakkına halel gelmemek şartı ile yapılması imkanını sağlamaktır. Mahkeme, yapılan yargılama sonunda, davaya konu taşınmaz üzerindeki tesislerin davacı bankaya ipotekli bulunduğunun tespit ve kabulüne ancak istihkak talebi ve haczin kaldırılması isteğinin reddine karar vermiştir. Rehinli alacaklı tarafından açılan istihkak davasında, iddianın kanıtlanması, başka deyişle mahcuz mal üzerinde rehin hakkı ile takyitli olarak haciz edilmiş sayılmasına karar verilmek gerekir. Olayda mahkeme haczedilen malların davacı bankaya ipotekli olduğunun tespitine karar verdiğine göre, davacının iddiası kanıtlanmış demektir. Bu durumda istihkak iddiasının reddine değil, kabulüne karar verilmelidir. Bu arada mal üzerindeki haczin kaldırılmaması, kehne dayanan istihkak davasının niteliği gereğidir ve istihkak davasının kısmen sabit olduğunu ifade etmez. O halde mahkemenin kabulü ile çelişir biçimde istihkak hususunda talebin reddine karar vermesi yasaya uygun değildir.
Öte yandan istihkak davası sabit olduğundan tüm karar harcı ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesi ve takibe konu alacak üzerinden hesap edilecek avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece davacının karar harcı, yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile kısmen sorumlu tutulması da usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının bütün ve davacının diğer temyiz itirazlarının reddine ve kararın 2. bentte yazılı nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine 11.11.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.