 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1982/4550
K: 1982/6262
T: 26.10.1982
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Davacılar, tarafları arasında düzenlenen sözleşmeyle 4 yıl için kiraladıkları fırından kira süresinin dolmasına 2 yıl 4 ay kala davalı ve arkadaşları tarafından zorla çıkarıldıklarını öne sürerek, kar yoksunluğu 350 bin liranın ödetilmesini istemişler; davalı ise, fırını düzenli bir biçimde çalıştıramayan davacıların anahtarı teslim edip kiralananı kendiliklerinden boşalttıklarını bildirerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece istem doğrultusunda ödetmeye karar verilmiştir.
2 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları reddedilmelidir.
3 - Davacılar, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesiyle belirlenen süreden 2 yıl 4 ay önce kiralanandan zorla çıkarılmaları sonucu yoksun kaldıkları kar tutarı için giderim isteminde bulunmuşlardır. Sözleşmeye (borca-edime) aykırılık durumunda uğranılan zararın giderimindeki amaç, malvarlığını dengelemektir. Eş deyişle giderimin malvarlığının zenginleşmesine yönelik bir işlevi yoktur. Dava konusu somut olayda da, davalı kiralayanın süresinden önce davacı kiracıları kiralanandan çıkarmakla, sözleşmeye aykırı bu davranışı nedeniyle davacıların zararına yol açtığı çok belirgindir. Bu durumda, davanın, sorumluluk ve giderim hukukunda yürüyen "yararla zararın denkleştirilmesi" ilkesi uyarınca çözülmesi gerekir. Çünkü, sözleşmeye aykırılığın yol açtığı zarar gideriminde bu ilkenin uygulanmasını engelleyen bir hüküm yoktur. Üstelik B.K. md. 98/son ile haksız eylem sorumluluğunu düzenleyen kurallara yapılan yollama da bu sonucu doğrulamaktadır. Ne var ki mahkemece böyle yapılmamış zorla çıkarılma ile sözleşmenin sona ereceği tarihler arasındaki 2 yıl 4 aylık sürenin tümü üzerinden ödetmeye karar verilmiştir. Öyleyse, mahkemece yapılacak iş; davacı kiracıların aynı nitelikleti bir fırını olağan koşullar altında ne kadar süre içerisinde tutabilecekleri ve günlük net kazançları saptanmalı, bu süre ve tutarla sınırlı olarak bulunacak net gelir gideriminin ödetilmesine karar verilmelidir.
Yerel mahkemece tüm bu yönlerin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ : Bu duruma göre, temyiz olunan kararın 3 No.lu bentte açıklanan nedenlerden dolayı davalı yararına BOZULMASINA, 26.10.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.