 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1982/3668
K: 1982/3805
T: 26.05.1982
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Davacı, yanlar arasında satım sözleşmesi ilişkisi kurulduğunu, davalının satış parasından 250 lira ödediğini ve rata kalanını ise ödemediğini ileri sürerek 126.000 liranın icra inkar tazminatı faizi ile birlikte davalıdan alınması için istemde bulunmuştur. Mahkemece, davalının yaptığı yetki itirazı doğrultusunda dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davcı yanca temyiz edilmiştir.
2 - Dava, satış parasından arta kalanın ödetilmesi istemine ilişkindir. Sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, sözleşmenin borcun yerine getirileceği yer mahkemesinde de dava açılabilir. HUMK. md. 10 sözleşmenin borcun yerine getirileceği yer, öncelikle yanların açık ya da örtülü zımni isteğine göre belirlenir. Tersi durumunda ise, sözleşmenin yerine getirileceği yer BK. md 73 uyarınca saptanır. Öyle ki, davanın konusu sözleşmeden doğan bir para borcu olup da sözleşmede tersi kararlaştırılmamış idiyse, bu para borcu alacaklının ödeme zamanında yerleşme yerinde ikametgahında ödenir. BK. md. 73/1 Eşdeyişle bu para borcunun yerine getirileceği yer, alacaklının yerleşme yeridir. Durum böyle olunca alacaklı bu para borcunun ödenmesi için kendi yerleşme yerinde dava açabilir. Şu yönü de örnekle vurgulayalım ki, BK. md. 73/1 hükmü, götürülecek yani alacaklının yerleşme yerinde ödenecek borçlar yönünden uygulama alanı bulur. Aranacak ya da aldırılacak borçları bu yasa hükmü kapsamaz. Çünkü bu borçlar, borçlunun yerleşme yerinde bulunduğu yerde ödenir. bkz., Prof. Dr. Baki KURU, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yıl: 1979, Ç: 1 Sh. 296
Temyiz incelemesinin konusunu oluşturan bu davada, davacı, satım parası için ödetme isteminde bulunmuştur. Öyleyse davalının davacıya olan borcunun para borcu olduğunda duraksamaya yer yoktur. Şu durum karşısında somut olayda BK. md. 73/1 in uygulama alanı bulunduğunun kabulü gerekir. Davacının yerleşme yerinin karacabey olmadığı yolunda davalının bir itirazı yoktur. O nedenle HUMK. md. 10'a göre Karacabey mahkemesinin yetkisinin kabul zorunluluğu vardır. Yerel mahkemenin tüm bu yönleri gözetmemesi hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA 26.5.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.