Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1982/3142
K: 1982/3485
T: 13.05.1982
DAVA : Taraflar arasınhdaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Davacı, yanlar arasında 2490 sayılı yasa hükümleri çerçevesinde 440 ton kuru fasulyanın alımı konusunda sözleşme ilişkisi kurulduğunu, 6.11.1978 tarihli sözleşme yapıldığını, davalının 12.12.1978 günlü dilekçeyle yüklenimini yerine getiremeyeceğinden söz edip sözleşmenin bozulmasını istemesi üzerine 13.12.1978 günün de sözleşmenin bozulduğunu 365 ton kuru fasulyenin anılan yasanın 51. maddesi uyarınca 18.12.1978 tarihli al emriyle açık eksiltmeye çıkarıldığını, arta kalan 75 tonun 37,5 tonu madde 46/A, 35 tonu 46/C'ye göre yine davalı satıcının namı hesabına pazarlık yoluyla satın alındığını, açık eksiltmenin istekli çıkmaması yüzünden sonuçsuz kaldığını, ihale günüyle açık eksiltme günü arasında giderilen acele gereksinimler nedeniyle 131.970 lira fazla ödeme oluştuğunu ileri sürerek bu tutarın 25.7.1979 gününden başlayarak faizi ile birlikte ödetilmesi için istemde bulunmuştur. Davalı, "evsaf ve şartlarda" değişiklik yapıldığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
2 - Sav ve savunmaya ve dosya içeriğine göre konusu 440 ton kuru fasulye alımı olan bir sözleşme ilişkisi kurulduğu, davalının yüklenimini yerine getirmediği, isteği gibi davacı idarece sözleşmenin bozulduğu anlaşılmakta olup bu yönden çözümü gereken bir uyuşmazlık da yoktur. Davalı, "evsaf ve şartlarda" değişiklik yapıldığını savunmuştur. Mahkeme ise bu savunma üzerinde durmamış, yalnızca davacının sunduğu belgeleri, kararına dayanak yapmıştır.
Kural olarak, davacı idare, 2490 sayılı yasanın 51. maddesinden yararlanabilir. Gerçekte de davalının yüklenimini yerine getirmekten kaçındığı ve idarece sözleşmenin bozulduğu anlaşılmaktadır. Dava temeli ivedi gereksinim için pazarlıkla alım yapılması nedeniyle davacı aleyhine fiyat farkının oluşmasıdır. Sözü edilen yasanın 51. maddesinde; "arttırma ve eksiltme yapılmayan tahammülü olmayan acele hallerde bozulan mukaveleye ait taahhütlerin birisi pazarlık suretiyle temin edilir. Eksiltme suretiyle yapıldığı takdirde 2, ihalenin yapılmasına kadar geçecek zaman içinde ihtiyaç görülen alışlar vesaire işler zararı müteahhite ait olmak üzere parça parça pazarlıkla yapılıp" yolunda bir hükme yer verilmiştir. Davacı arta kalan 75 tonun 37,5 tonunu 2490 sayılı yasanın 46/A, 35 tonunun da 46/C maddesine göre pazarlık yoluyla satın aldığını bildirmiştir. Oysa 51. maddeye uygun düşen 46/C'dir. Çünkü bu yasa hükmüne göre "51. maddede yazılı hallerde zararı müteahhite ait olmak üzere dairesi tarafından yaptırılacak alım, nakil, inşa ve tamir işleri" yönünden pazarlık yoluna uyulur. Şu durum karşısında ikinci ihalenin yapılmasına değin geçecek zaman içinde gereksinim görülen kuru fasulyanın davacı idare tarafından satın alınması söz konusudur. Çünkü 365 ton için 51. madde uyarınca ikinci kez açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Yerel mahkemenin, yargısal denetime olanak vermeyen ve bir sonuç çıkarılmaya elverişli bulunmayan kararı ile uyuşmazlığın doğru olarak çözüme bağlandığı kabul edilemez. Kararda yer alan rakamlarda da çelişki görülmüştür. Yukarıdan beri yapılan açıklamaların ışığında belirtmek gerekirse; davacının 2490 sayılı yasanın 51. maddesi çerçevesinde davranıp davranmadığı, davacıya ihale edilen kuru fasulyanın pazarlıkta niteliklerinde bir değişiklik olup olmadığı, pazarlık yoluyla satın alınan kuru fasulyaların davacının sözleşme koşullarına uygun düşüp düşmediği, öte yandan pazarlık yoluna gidilmesinde gereklilik bulunup bulunmadığı, davacı aleyhinde oluşan fark tutarının neden ibaret olduğu konularının aydınlığa kavuşturulması için bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Öyleyse açıklanan doğrultuda ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli bilirkişi raporu alınmadan eksik incelemyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3 - Faiz başlangıcının 25.7.1979 olarak gösterilmesi de bozma nedenidir.
4 - Davalıya yükletilen avukatlık ücretinin hüküm fıkrasında doğru yazılmaması da hükmün bozulması için bir nedendir.
SONUÇ : Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle, hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, 13.5.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini