 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1982/3048
K: 1982/3373
T: 10.05.1982
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları reddedilmelidir.
2 - Birleştirilen Kadirli Asliye Hukuk Mahkemesinin 976/829 sayılı dosyasına göre (M.Y.), (M.Ç.) hakkında ödetme davası açmıştır. Bu davanın temelini 15.9.1974 günlü sözleşme oluşturmaktadır. Davacı (M.Y.), (M.Ç)'ın sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle 15149 lira zarara uğradığını ileri sürmüş ve bu tutarla birlikte kararlaştırılan 10.000 lira ceza koşulu ki toplam 25149 liranın ödettirilmesini istemiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda verilen rapora dayanılarak (M.Y.)'in uğradığı zararın 9545 lira olduğu saptanmıştır. Bu rapor gözetilerek 9545 lira ile 5000 lira ceza koşulu ki toplam 14545 liranın (M.Ç.)'tan alınmasına karar verilmiştir.
Oysa, yanlar arasında düzenlenen 15.9.1974 günlü sözleşmenin 5. maddesinde 10.000 lira ceza koşulunun sözleşmeye aykırılığın yaptırımı olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Ceza koşulu önceden belirlenen götürü bir giderimdir. BK. md. 159/1'e göre, "alacaklı zarara uğramamış olsa bile ceza gerekir." O nedenle alacaklı zararının varlığı ile kapsamını tanıtlamak zorunluluğunda değildir.
Alacaklının uğradığı zarar, kararlaştırılan ceza tutarını aşıyorsa, alacaklı, borçlunun bir kusuru bulunduğunu tanıtlamadıkça aşan miktarı isteyemez. (BK? md. 159/I, II). Bu hüküm, hem seçimlik hem de ifaya eklenen ceza koşulu yönünden uygulanır. Somut olayda götürü giderim olarak 10.000 lira ceza koşulu kararlaştırılmış ve davacı (M.Y.)'in uğradığı zarar 9545 lira olup bu sınırın altında kalmıştır. Öyleyse adı geçen davacının belirlenen ceza koşulunu aşan bir zararı söz konusu değildir. Bu nedenle de mahkemece 10.000 lira ile sınırlı olarak ödetmeye karar verilmek gerekir ki, hem belirlnen 9545 liraya ve hem de ceza koşuluna hükmedilmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Yerel mahkemenin tüm bu yönleri gözden kaçırması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz eden (M.Ç.)'ın sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün 2. numaralı bent uyarınca adı geçen yararına BOZULMASINA, 10.5.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.