 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1982/3004
K: 1982/3300
T: 10.05.1982
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazları reddedilmelidir.
2 - Davadaki bir bölüm istek, satın alınan dairenin geç teslimi nedeni ile belirlenen giderimin ödetilmesine ilişkindir. Davalılar teslim sırasında davacının bu hakkını saklı tutmadığını savunmuşlardır. Gerçekten, davacı 6.7.1979 da teslim yapıldığını benimseyerek 27.7.1979 da gönderdiği noter mektubu ile "geç teslim tazminatı" istemiştir. Teslim aldığı sırada bu yoldaki isteğini saklı tutmadığına göre üstü kapalı olarak davalıları anılan yoldaki sorumluluktan kurtarmıştır. Bir başka anlatımla; 4.10.1976 günlü sözleşmenin 10. maddesiyle teslimde gecikme durumunda her ay 5000 lira ödeneceği kararlaştırılmıştır. Mahkemenin hükme dayanak aldığı bilirkişi raporunda 5000 lira üzerinden "gecikme tazminatı" olarak 17.650 lira saptanmış ve bunun da ödetilmesine karar verilmiştir. Oysa, sözleşmedeki gecikme durumunda ayda 5000 lira ödeneceğinin belirlenmsi "ifaya eklenen ceza şartı" niteliğindedir. Davacı, daireyi teslim alırken bu hakkını saklı tutmadığına göre, BK. md. 158/II uyarınca "ceza şartı" isteme hakkı düşmüştür. Öyleyse, bu kalem istek reddedilmelidir. Yerel mahkemece belirlenen yön göz ardı edilerek ödetme kararı verilmesi bozmayı gerektirir.
3 - Davanın öteki bölümü, tuvalette kullanılan düşük kaliteli fayans farkının ödetilmesine ilişkindir. Davacı, açıklanan noter mektubunda böyle bir istekte bulunmamıştır. Açık ayıbın, 6.7.1979 da teslimden sonra ilk kez 21.2.1980 de açılan dava ile giderilmesinin istenmesi, hemen satıcıya duyuru yükümlülüğünü yerine getirilmemesi nedeni ile olanaksızdır. Yerel mahkemece, bu yön de göz ardı edilerek davalıların sorumluluklarına karar verilmesi, bozmayı gerektirir.
4 - Bir başka kalemde de şöminesiz teslim yapılması nedeni ile şömine değeri istenilmiştir. Şömine yokluğu, bir bakışta görülebilecek açık ayıplardandır. Üstelik, satılanın içeriğinde var olması gereken niteliklerden yoksunluklardan değil, eklemeli niteliklerden yoksunluk türünden bir ayıptır. Böyle bir ayıbın hemen satıcıya duyurulmaması, ayıplı birlikte benimseme anlamını taşır. Davacı, 27.7.1979 günlü noterlikten gönderdiği mektupta teslimin 6.7.1979 da yapıldığını benimsemiştir. Bu denli gecikmeden sonra duyuruyla şömine değerinin istenmesine yasal olanak yoktur. O nedenle bu kalem istek de reddedilmelidir. Anılan yönden de yerel mahkemece verilen ödetme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün (2, 3 ve 4) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, 10.5.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.