Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1982/2125
K: 1982/3198
T: 05.05.1982
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi; gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili 16.6.1981 günü harcı alınmış olan dava dilekçesinde:
Hissedarı bulundukları taşınmazın, izalei şuyu davası sonunda 3.9.1977 günü satıldığını ve bir kısmını satın aldıklarını, intikal muamelesi sırasında davalı Vakıflar İdaresince taviz bedeli olarak hisse üzerinden 24.444 lira alındığını, 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 27. maddesine göre hisselerine düşen taviz bedelinin 19 lira 50 kuruş olduğunu, diğer hissedarlar tarafından açılan davanın kabul ve yargıtay'ca tasdik edilerek kesinleştiğini kendilerinin aynı mahkemeye açtıkları davanın yetkisizlik itirazı ile karşılandığını ve ve itirazın kabul edildiğini, Borçlar Kanunun 137. maddesinde yazılı 60 günlük süre içerisinde bu davayı tekrar açtıklarını, iddia ve ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutarak 24.200 liranın kanuni faizi ile birlikte davalı'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü vekili cevap süresi içerisinde verdiği 30.6.1981 günlü dilekçesinde:
Cevap süresinin ilk celseye kadar uzatılmasını dilemiş ve davada Zamanaşımı bulunduğunu bildirmiştir.
Mahkemece, cevap süresi duruşmanın bırakıldığı 24.9.1981 gününe kadar uzatılmış ve davalı vekili bu tarihte verdiği cevap dilekçesinde;
Tasarrufun idari olduğunu, davaya Danıştay'ın bakması gerektiğini, Adliye Mahkemesinin görevsiz bulunduğunu, alınan teviz bedelinin fazla olmadığını, 2762 sayılı kanunun 29. maddesinin Anayasaya aykırı olduğuna, bu hususun Anayasa Mahkemesine intikalinin gerekeceğini, davalının zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkeme, davalının görevsizlik itirazı ile 2762 sayılı kanunun 29. maddesinin Anayasaya aykırılık iddiasını yerinde görmemiş ve davanın esasına girerek, kesinleşmiş olan İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/754 esas sayılı dosyasına dayanarak teviz bedelinin davacı'dan fazla alındığını saptamış ve talep gibi 24.200 liranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
Davacı vekili, dava konusu taviz bedelinin geri verilmesi için ilk davasını 22.11.1979 tarihinde İstanbul 10.Asliye Hukuk Mahkemesine açmış ve bu mahkemece yetkisizlik itirazı kabul edilerek, dava dosyasının yetkili Ankara Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve söz konusu karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 15.4.1980 gün ve 1980/4436 Esas, 4901 Karar sayılı ilamı ile onanmış ve onanan kara da davacı vekiline kalemde, 22.1.1981 gününde verilmek suretiyle tebliğ edilmiştir.
Bunun üzerine, davacı vekili, 16.2.1981 günlü dilekçesi ile İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak, dosyanın yetkili Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini istemiş, dosya bu mahkemeye gelmiş ise de, mahkeme HUMK.'nun 193. maddesinin 3. fıkrası hükmüne dayanarak davanın açılmamış sayılmasına karar vermiş ve bu kararda davacı vekiline 21.5.1981 gününde tebliğ edilmiştir.
Davacı yan davasını, Borçlar Kanununun 137. maddesinde öngörülen 60 günlük süre içerisinde açtığını ve bu nedenle davada zamanaşımının oluşmadığını iddia etmekte, davalı yan ise söz konusu sürenin geçirildiğini ve bu sebeple zamanaşımının oluştuğunu savunmaktadır. Davanın çözümü de bu hususun saptanmasına bağlıdır.
Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayanmakta olup. Borçlar Kanunu'nun 66. maddesi uyarınca, sebepsiz verdiğini öğrenen kişinin öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde dava açıp, sebepsiz verdiği şeyi geri istemesi gerekmektedir.
O halde, öncelikle davacı yanın sebepsiz ödediği parayı, bu süre içerisinde isteyip istemediğinin araştırılıp saptanması gerekmektedir.
Taviz bedelinin ödenme tarihi mahkemece kesin bir şekilde saptanmamıştır. Ancak davacı, taviz bedelinin ödenmesi için davalı yanca 24.4.1979 günü, izalei şuyu davasına bakan mahkemeye yazı yazıldığını ve bedelin hissedarlardan tahsil edildiğini, dava dilekçesinde açıklamıştır.
Taviz bedelinin, davalının hesabına geçirildiği, söz konusu izalei şuyu dosyası içerisinde bulunan Türkiye Emlak Kredi Bankası Çemberlitaş Şubesinin 17.5.1979 günlü dekontundan da anlaşılmaktadır.
Kaldı ki, davalının dosya içerisinde bulunan 12.11.1981 günlü dilekçesinde, davacı'nın 31.7.1979 tarihinde ödenen taviz bedelinin istirdadını talep ettiği açıklanmış ve davacı yanca bu açıklamaya karşı çıkılmamıştır.
Dosya içeriğinden, davacı'nın verdiği taviz bedelini geri almaya hakkı olduğunu, söz konusu taviz bedelini ödemeden önce de bildiği ve ödememek için girişimlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, zamanaşımınına saptanmasında, taviz bedelinin ödendiği tarihin bilinmesi gerekmekte ise de, bu davada zorunlu bulunmamaktadır. Zira; zamanaşımının saptanmasında, ilk dava tarihi 12.11.1979 esas alınsa bile, söz konusu davanın yetki yönünden reddedilip, Yargıtayca onandıktan sonra, davacı'ya 22.1.1981 günü tebliğ edilmiş olması nedeniyle, bir senelik zamanaşımı süresi de 22.11.1980'de dolarak aşılmıştır.
Ancak, Borçlar Kanununun 137. maddesi hükmü ile zamanaşımına ek bir süre getirilmiştir. Fakat bu sürenin uygulanma alanı da sınırlıdır. Dava, mahkemenin görevsizlik veya yetkisizlik veya düzeltilebilir bir şekilde noksanlığı veya süresinden önce açılmış olması gibi nedenlerle reddedilmiş olursa, ek süreden yararlanılır. Bunlar dışındaki nedenlerle reddedilen davalarda ek süreden yararlanma olanağı bulunmaktadır.
Öyleyse, davacı yanın, yetkisizlik nedeniyle verilen karar üzerine bu ek süreden yararlanarak kararın yargıtayca onandığını öğrendiği 22.1.1981 gününden sonra sayılmak üzere 60 gün içerisinde yani 23.3.1981 günü akşamına kadar yetkili mahkemede harcını da yatırmak suretiyle usulune uygun dava açması gerekirdi.
Yoksa, iddia ettiği gibi, söz konusu yetkisizlik kararından sonra verilen davanın açılmamış sayılması kararı üzerine ek süreden yararlanamaz. Borçlar kanunu'nun 137. maddesi hükmü buna olanak vermemektedir.
Şu durumda, davacı yan, hem zamanaşımını ve hem de ek süreyi geçirdikten sonra 11.6.1981 günün davasını açmış ve davalı yan da davacıya süresinde verdiği cevabında, davanın zamanaşımına uğradığını bildirmiş ve reddedilmesini istemiş olması nedeniyle, davanın öncelikle bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunduğundan hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebeplerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, 5.5.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini