 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1982/139
K: 1982/629
T: 04.02.1982
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Sözleşme ile davacı, davalı kooperatifin avukatlığına atandığını, süresinde yapılmayan fesh ihbarı ile sözleşmenin kendiliğinden 1 yıl uzamış olmasına rağmen görevinden alındığını sözederek, 271.826 lira alacağının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, kooperatifi bağlayıcı herhangi bir mühür ve resmi damgayı sözleşmenin taşımadığından geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkeme, 141.400 TL. alacağı kabul etmiştir. Hüküm davalı yanca temyiz olunmuştur.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Sözleşem de; "Avukat Fikret, kooperatifin hukuk işlerine bakacaktır. Ne dava ve iştişare için ayrı ayrı para almayacak ve kooperatiften net 7.500 TL. aylık alacaktır. Kooperatif zararına olmamak şartıyla başka davalarını almaya devam edecek ve işlerini kendi yazıhanesinde yürütecektir. Vekalet işi bir sene müddetle devam edecek bu sene sonunda taraflar 15 gün evvel sözleşmeyi fesh ettiğini yazılı olarak bildirmediği taktirde bir sene daha otomatik olarak uzayacaktır" sözlerine yer verilmiştir.
Sözleşmenin süre sonunda yenilenmemesi için, 15 gün evvelinden davalı tarafından irade bildiriminde bulunulmadığı, aksine sözleşmenin bitim tarihi 25.10.1978 tarihinden sonra 27.11.1979 tarihinde yenilememe iradesinin bildirildiği davacınında yenidönemde de 35 gün kadar çalışarak ayrıldığı yönlerinde yanlar arasında uyuşmazlık yoktur.
Mahkeme, sözleşmenin 3. maddesine dayanarak, sözleşmenin bir yıl daha yenilendiğini kabul etmiş; aylık 7.500 TL.sından, bir yıllık ücret tutarı 90.000 TL sının tamamına hükmetmiştir. Sözleşmenin bu hükmünü mahkemenin yorumlamasında yasaya aykırı bir yöne görülmemiştir. Ne var ki bir yıllık ücretin tamamına hükmederken eksik inceleme yaparak sonuca kavuşmuştur. Gerçekte de olayımıza özgü vekalet ilişkilerinde hizmet akdi hükümlerinin uygulanacağı, BK.nun 353. maddesinin açık hükmü ile belirgindir. Öyleyse; uyuşmazlığı anılan madde delaletiyle BK.nun 325 maddesi ile çözümlemek gerekir. Yanlar arasında 1 yıl daha uzayan sözleşmenin, süresi dolmadan davalı müvekkil tarafından bozulduğu açıktır. Sözleşmenin 2. maddesince, davacı; başka davaları iş yürütme yönünden bağımsız bırakılmıştır.
BK.nun 325. maddesi; davacının tasarruf ettiği yahut diğer bir işle kazandığı veya kazanmaktan kasten feragat eylediği şeyi mahsup ettirmeğe mecburdur, hükmünü koymuştur. O halde bu madde gözönünde tutulup, gerekirse bilirkişi eliyle inceleme yapılarak varılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekir. Mahkemenin eksik inceleme ile bu bölüm isteğin tamamını karar altına alması yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın ikinci bentde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının birinci bentde gösterilen gerekçe ile REDDİNE,istek olursa peşin iadesine 4.2.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.