 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1982/1092
K: 1982/1447
T: 04.03.1982
DAVA : Taraflar arasındaki ortaklığın feshi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1 - Davacı, yanlar arasında yalın (adi) ortaklık sözleşmesi ilişkisi kurulduğunu, taksi işletmeciliği yapılacağını, ortaklardan birinin payını onamı dışında davalının devir aldığını, davalı yazıhanede çalışan taksi şoförlerini dağıtıp işletmeyi yürümez duruma soktuğunu, birçok davalar açtığını, böylece ortaklığın gayesinin kalmadığını ileri sürerek "feshine" karar verilmesi için istemde bulunmuştur. Davalı davacının kilidi, telefonu, çağrı zillerini söktüğünü, bunları ve eşyaları alıp evine götürdüğünü, engeller yarattığını, taksi kulubesini başkasına kiraya verdiğini savunup davanın reddini dilemiştir. Mahkemece dava reddedilmiş, hüküm, davacı yanca temyiz edilmiştir.
2 - Bir davada dayanılan olguları belirlemek, hukuksal açıdan nitelemek ve de uygulanacak yasaya hükemlerini arayıp bulmak hakimin doğrudan görevi gereğidir. (HUMK.m.76).
Sav ve savunmaya, dosya içeriğine göre, yanlar arasında yalın (adi) ortaklık ilişkisi kurulduğu saptanmış olup, üstelik bu konuda mahkemece çözümü gereken bir uyuşmazlık yoktur. Şu var ki, davacı, davalının taksi şoförlerini dağıtıp işletmeyi yürümez hale getirdiğini, birçok davalar açtığını ileri sürmüştür. Davalı ise, kilidi, telefonu söküp eşyalarla birlikte alıp, götürenin, taksi durağını başkasına kiraya verenin davacı olduğunu savunmuştur. BK. m.520 ile yapılan tanımdan, bu sözleşmenin başlıca öğelerinden birinin de ortak amaç (müşterek gaye) olduğu kolayca çıkarılabilir. Gerçekte de yalın ortaklık sözleşmesi ile ortaklar belli bir amaç için bir takım borç altına girerler. Yasa koyucu, yalın ortaklığın kendiliğinden sona ermesini gerektiren nedenler arasında ortak amacın kalmaması durumuna da yer vermiştir. (BK. m. 535, bent 1). Somut olay yönünden belirtilmelidir ki, ortaklığın son bulması için ortak amacın elde edilmesine olanak kalmaması gerekir. Yanlar arasında kurulan yalın ortaklık sözleşmesi ile taksi işletmeciliğine yönelik olan ortak amacın elde edilmesine artık olanak kalmadığı gerek savda ve gerekse savunmada ileri sürülen olgulardan apaçık anlaşılmaktadır. Öyle ki, bir yandan davacı taksi şoförlerinin davalı tarafından dağıtıldığını, ortak gayenin kalmadığını savlarken öbür yandan davalı da kilidi, telefonu söküp eşyalarla birlikte evine götürenin, taksi kulübesini kiraya verenin davacı olduğunu savunmasında ileri sürmüştür. Böylece yanların birbirine yükledikleri tutum ve davranışlarla, güven duygusunun kökünden sarsılmasının ötesinde ortak amacın gerçekleşmesine yarayan telefon ve eşyaların ortadan kalkması, taksi işletmeciliğinin sürdürülebilmesini olanaksızlaştırmıştır. Burada, önemle olan ortak amacın gerçekleşmesine eylemli olarak olanak kalmamasıdır. Böyle bir durum ister davacının, isterse davalının tutum ve davranışlarından ileri gelsin sonuç diğişmez. Çünkü, BK. m. 535, bent 1 uyarınca ortaklığın sona ermesini gerektiren olanaksızlığın ortaklardan hangisi tarafından yaratıldığın belirlemenin önemi yoktur. Eş deyişle buna neden olma, kusurlu bulunma, yalın ortaklığın kendiliğinden sona erdiğini saptamada gözönünde tutulmaz. Yanların açıklamalarıyla, ortak amacın elde edilmesine olanak kalmadığı ise kesinlikle bellidir. Öyleyse, bu davada böyle bir durumun oluşmasına kimin neden olduğunu, kusurun yanlardan hangisine ait bulunduğunu araştırmaya gereksinim yoktur. Burada yapılacak iş; BK. m. 535, bent-1 uyarınca ortaklığın kendiliğinden sona erdiğini saptamaktan ibarettir.
Yerel mahkemece tüm bu yönlerin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün, davacı yararına BOZULMASINA,peşin harcın istek olursa iadesine 4.3.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.