 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1982/6493
K: 1982/6497
T: 14.09.1982
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının süresi içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 16.7.1982 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : TTK.'nun 642. maddesi hükmüne göre hamil, aynı Kanunun 626. maddesinde belli edilmiş süre içinde protesto keşide ettiremediği takdirde keşideci, poliçede kabul eden kişi hariç olmak üzere cirantalara ve diğer borçlulara karşı haiz olduğu hakları kaybeder. Ticari senede ilişkin işlemlerin yapılacağı yer TTK.'nun 667. maddesinde gösterilmiştir. Bu maddenin son fıkrası hükmü gereği, ticari senet borçlusunun ticaret yerinin ve böyle bir yeri yok ise meskeninin araştırılması sadedinde zabıta veya PTT'den aydınlatıcı cevap alınamadığı hallerde başka bir araştırma yapılmasına gerek yoktur.
Ticari senetle ilgili protesto keşidesi ve sonucu TTK.'nu hükümlerine tabidir. Protestonun tebliği işlemi ise protestonun muhataba bildirilmesidir. Protesto varakası mevcut sayılmadan tebliğ aşamasına geçilemez. Protesto yasal süre içinde noterlikçe düzenlenmiş ise, muhatabına iki iş gününden çok sonra tebliğ edilmiş olsa bile, protesto yine de geçerlidir. Keza bunun gibi muhatabın belirli adresinde bulunamaması, süresinde çekilmiş protestonun doğurduğu hukuki sonuçları ortadan kaldıramaz. Protestonun kanuni süre içinde noterlikçe düzenlenmiş ve imzalanmış olması yeterlidir. O halde tebliğ ile alakalı hükümlerin sonuçları ile protestonun varlığı ve geçerliliği şartlarına ait hüküm sonuçlarını yekdiğerinden ayırmak lazımdır.
Olayda, takip konusu her iki bonoya ait protesto belgeleri TTK'nun 626. ve takip eden maddelerinde yazılı biçimde ve süresinde düzenlenmiştir, geçerlidir. Protestonun muhatabı borçluya tebligat yapılamamış olması, yetkili hamilin cirantayı takibini engellemez.
O halde, protesto keşide edilmediğinden bahisle takibin iptaline dair merci kararı, isabetli bulunmadığından bozulmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan durum karşısında, alacaklı vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmekle, temyiz olunan merci kararının yukarda yazılı nedenlerden dolayı İİK.nun 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.9.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.