 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1982/1830
K: 1982/2810
T: 15.03.1982
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 26.11.1981 tarih ve 7415 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 25.2.1982 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İ.i. Kanununun 53. maddesinin 2. fıkrasına göre (icra takibi sırasında borçlu öldüğü takdirde tereke henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabi tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis olunmamışsa borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak idi ise terekeye karşı ona göre takip devam eder). Aynı maddenin 3. fıkrası gereğince (bu takibin mirascıya karşı devam edebilmesi ancak rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yoluyla kabildir.)
Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere 2. fıkra takibin (tereke hakkında), 3. fıkra da (mirasçılar hakkında) devamı ile ilgilidir. 2. fıkrada bir tefrik yapılmadığından tereke hakkındaki takibe iflas, haciz veya rehinin paraya çevrilmesi yolları ile devam edilebilir.
Borçlu, hakkındaki iflas yolu ile takipten sonra öldüğünde takip tereke hakkında devam edeceğine göre, iflası davası da tereke hakkında istenir. İflas takibine tereke hakkında devam edileceğine göre borçlunun iflas davası sırasında ölmesi halinde iflas davasının tereke hakkında devamı gerekir. i.i.K.nunun 180, 183, 220. maddeleri tereke hakkında iflas hükümlerinin uygulanabileceği anlamındadır.
Davacı, davalının (borçlunun) ölümü üzerine davayı mirasçılara teşmil ederek mirasçıların iflasına karar verilmesini istemiş değildir. Tereke hakkında davaya devam edilebilmesi için mirasçılara (ya da miras şirketi mümessiline) teblgat yapılması gerektiğinden dolayı mirasçılara tebligat yaptırmıştır.
Miras bütün mirasçılar tarafından reddolunmadığına, terekenin taksim edildiği veya resmi tasfiyeye tabi tutulduğu ya da mirasçılar arasında aile şirketi tesis olunduğu iddia edilmediğine göre davaya tereke hakkında devam edilmesi gerekir.
Özetlenen şu duruma göre davaya tereke hakkında devam etmek gerekirken mirasçı aleyhine iflas takibine devam edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, kararın bozulması gerekirken onanmış olması nedeniyle karar düzeltme isteğinin kabulüne, 26.11.1981 tarih ve 7415/8915 sayılı onama kararının kaldırılarak 13.7.1981 tarih ve 598-226 sayılı kararın İ.i.K. 336 ve H.U.M.K. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.3.1982 gününde, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Takibe mirasçılar hakkında devam edilebilmesi için takibin haciz veya rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış olması gerekir.(İ.İ.K. 58/son).Muris hakkındaki iflas yolu ile takibe devam edilemez.Mirasçılara yeniden iflas ödem emri tebliği gerekir.Bu takip muris hakkındaki takibin devamı sayılamayacağından mirasçı her türlü itirazı ileri sürebilir.Muris hakkındaki iflas takibinin kesinleştiğinden dahi bahsolunamaz.Zira yukarıda açıklandığı gibi takibin mirasçılara kaldığı yerden tevcihi ancak,haciz veya rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplerde mümkündür.53.madde davada değil takipte uygulanır, (12.2.1981,285/1325 sayılı İacra İflas Dairesi Kararı).Ayrıca hakiki veya hükmi şahsın iflasının istenmesi için tacir olması gerekir ve davanın ticaret merkezinin bulunduğu yerde açılması icap eder.
İflas davacısı M.Kanunun 573.ve 576. maddesi gereğince Sulh Mahkemesinden terekenin iflas yolu ile tasfiyesini de isteyebilir.Tashih isteğinin reddine karar verilmesi reyindeyiz.