 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1982/1556
K: 1982/2233
T: 18.03.1982
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 22.2.1982 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İcra takibi, Orhangazi Çitfçi Mallarını Koruma Meclisi Kararlarına dayalı olarak (22.200) TL.'nın borçludan tahsili istemine ilişkindir.
Köylerde Köy İhtiyar Meclisleri, Şehir ve Kasabalarda Koruma Meclislerinin 4081 Sayılı Çiftçi Mallarının korunması hakkındaki Kanun Hükümleri Dairesinde verecekleri kararlar, bu Kanununun 10. maddesindeki hüküm gereği kesinleşmedikçe icra edilemezler. Kararların kesinleşmesi ise yine bu 10. maddede belirtilen işlemler sonucu oluşur.
Aynı Kanununun 31. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, başıboş bırakılan hayvanlar nedeniyle sahiplrinden bir miktar para alınmasına ilişkin kararların kesinliği, fıkradaki ölçü içinde kalınmasına, daha açık bir anlatımla bir hayvan için elli kuruşluk son sınırın aşılmamasına bağlıdır. Bu sınır aşılmış ise Koruma ya da İhtiyar Meclisi Kararı, kesinliğini yitirmiş, itiraz edilebilir bir nitelik kazanmıştır.
Diğer taraftan, Koruma veya İhtiya Meclisleri Kararlarına konu olan paralardan, Özel Yasasının tanımı ile sadece tarifesiyle belirlenmiş koruma bedeli ya da koruma parası, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre Tahsil olunur. Bu nitelikte olmayan paralar hakkında bu usule göre bir takım işlemler yapılması yanlıştır ve bu nedenle de takibi etkilemez.
Somut olayda, ilamlı yolla takip yapılmış ve borçluya bu yola özgü icra emri tebliğ edilmiştir. Süresinde tetkik merciine yaptığı başvurunun borçlu tarafından itiraz olarak tanımlanması, bu başvurunun, İ.İ.K.'nun 33. maddesi çerçevesinde incelenmesiyle yetinilmesini gerektirmez. Borçlunun gerçek amacı ve savunması İ.İ.K.'nun 16. maddesin göre şikayet olunabilir bir işleme yönlikse, başvuru, bu ve bunu izleyen 17. madde hükümleri uyarınca incelenip sonuçlandırılmalıdır.
SONUÇ : Takip dayanağı Koruma Meclisi Kararlarının kesinleşmiş olup olmadıklarının araştırılması, takip tarihinde kesinleşmemiş oldukları takdirde borçlunun dileği doğrultusunda karar verilmesi gerekirken noksan incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz olunan mercii kararının bu ndenlerle ve İ.İ. Kanununun 366 ve H.U.M. Kanununun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA 18.3.1982 gününde, oybirliğiyle karar verildi.