Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1982/760
K: 1982/1097
T: 16.03.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Kırşehir 2. asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 29.9.1981 tarih ve 348/328 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı tarafından istenmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra; işin gereği konuşulup, düşünüldü :
KARAR : Davacı, davalı Kırşehir Holding A.Ş.nin ortağı bulunduğunu, adı geçen davalı şirketin 1979 yılı olağan genel kurul toplantısının süresinde yapılmadığı (25.5.1980 tarihinde yapıldığı) gibi aynı yıla ait faaliyet murakıp raporu ile kar ve zararı gösterir bilanço hesaplarının gerçeğe uymadığını, bilançoda gösterilen alacak ve borç miktarlarının doğru olmadığını, dava konusu genel kurul toplantısına sermaye taahhüdünü ödemeyen ortakların genel kurula katılıp oy kullandıklarını, yönetim kurul üyelerinin oy kullanma yasağı olduğu halde oy kullandıklarını, gerek eski yönetim kurlu üyelerinin ibrası gerekse yenilerinin seçiminde gerekli nisabın sağlanmadığını ileri sürerek genel kurul toplantısı ile bu toplantıda alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili davaya süresinde cevap vermemiş, ilk oturumdaki sözlü savunmasında ise genel kurul toplantısı ve bu toplantıda alınan kararların usulüne uygun olduğunu açıklayarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanılan delillere ve alınan bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak davacının genel kurul toplantısında dava açabilmesi için gerekli koşulları yerine getirmediği ve muhalefet beyanında bulunup bunu zapta geçirtmediği görüşüyle davanın bu yönden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve gerçekten de TTK.nun 381/1. madde ve bendi hükmüne göre, bir anonim şirket ortağı genel kurul toplantısında alınan kararlar aleyhine dava açabilmesi için şayet taplantıda hazır bulunmuş ise alınan kararlara muhalif kalarak keyfiyeti zabta geçirtmiş olması gerekir. Dava konusu 25.5.1980 tarihli genel kurul toplantısı tutanağının incelenmesinde, davacının bilanço ve faaliyet raporunun okunmasından sonra bu davaya iptal konusu yaptığı sebebleri bir (tenkit konuşması) mahiyetinde yaptığı, diğer konuşmalardan sonra oylamaya geçildiği, bilançonun kabulü, önceki yönetim kurulunun ibra edilmesi ve yeni yönetim kurulu üyeleri seçimi için yapılan oylama sonuçlarının açıklanmasından sonra davacının TTK.nun 381/1. maddesi anlamında muhalefette bulunup, bunu zabta geçirtmediği görülmektedir. Bu yönden davacının genel kurulda alınan kararların iptali için dava açamayacağı yönündeki mahkeme görüşü isabetli olduğu gibi, davacının şirket bilançosunun gerçekleri aksettirmediği hususundaki iddiasını da genel kuruldaki tenkit konuşmasında açıklamış bulunmasına, bu duruda genel kurul toplantısından önce açıklanan bilançoda gizlenipte toplantı ve karar tarihinden sonra ortaya çıkan bir usülsüzlük ve bilanço kalemlerinde herhangi bir (gizleme) ve gerçek durumu aksettirmeme hali bulunduğu iddiası da ileri sürülmediğine göre, davacının oylamayı müteakip bilanço iddiaları yönünden de muhalefetini zapta geçirtediğinden bu iddiası açısından da dava açabilme şartına haiz bulunmamaktadır.
Bunların dışında, herne kadar TTK.nun 361. maddesi hükmüne göre, yönetim kurulu üyelerinin kendilerini ibraları konusunda
TTK.nun 374. maddesinde belirtilen oy kullanma yasağına aykırı olarak oy kullanmaları halinde TTK.nun 381/1. maddesinde aranılan şartlar gerçekleşmese bile davacının bu yönden iptal davası açma hakkı bulunduğu bir an için kabul edilse bile, genel kurul huzurun cetvelinde belirtilen oy miktarları bakımından, yönetim kurulu üyeleri oyları nazara alınması bile, oylama sonucu yine de değişmeyeceğinden davacının bu yöne ilişen temyiz itirazları da TTK.nun 361. maddesinin son cümlesi hükmü gereğince yerinde görülmediğinden, davacının yerinde görülmediğinden, davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 5.000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazla alınan 100 lira harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine 16.3.1982 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini