Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1982/5673
K: 1983/256
T: 27.01.1983
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul As. 3. Ticaret Mahkemesince verilen 16.6.1982 tarih ve 656/318 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar avukatı tarafından istenmiş olmakla işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, 1976/656 sayılı davasında davalı M.A.'ın vekil edeni bankaca "L. A.Ş.'ne" 24.12.1976 günlü orta vadeli kredi sözleşmesi uyarınca verilen kredi nedeniyle, anılan sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı gibi, ayrıca kredinin teminatı olarak ipotek verdiğini, kredi borçlusu ve kefillerin edimlerini yerine getirmeleri üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla girişilen takibe de haksız biçimde itiraz edildiğini bildirerek itirazın iptaliyle 10.318.851,42 lira alacağın % 26 faiz ile sayılan giderler ve inkar tazminatıyla birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen 1979/655 sayılı dosyasındaki isteminde ise; sözü edilen 24.12.1976 ve 31.1.1977 günlü kredi sözleşmelerine dayalı olan takip konusu toplam 37.940.446,21 liralık alacağın 26.330.710,15 liralık bölümünden kredi borçlusu şirket dışındaki diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını ancak yürütülen takibe haksız biçimde itiraz ettiklerini bildirerek, tahsilde tekerrür olmamak ve 26.330.710,15 lirasından A.Ş. dışındaki diğer davalılar sorumlu olmak koşuluyla davalılar itirazın iptali ile 37.940.446,21 liranın % 26 faiz, sayılan giderler ve inkar tazminatıyla birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili savunmalarında, sözleşmelere dayalı olarak tüm alacak hakkında takibe girişilmesine karşın, ayrıca ipoteğe dayalı olarak takibe girişilemeyeceğini, borcun tamamının istenebilir nitelikli olmadığını, karşılıklı olarak yeni taksit önerilerinin ek anlaşma niteliğinde olduğunu, % 10 oranı aşan direnim faizi ve inkar tazminatı istenemeyeceğini, aynı alacak için hem ipoteği paraya çevirme hem de haciz yoluyla iki ayrı takip olanağı bulunmadığını, borca ilişkin hesaplamanın yanlış olduğunu, aynı konuda iki dava bulunduğunu bildirerek davaların reddini istemiştir.
Mahkemece, aynı anda ipoteğin paraya çevrilmesi ve kredi sözleşmesine dayalı haciz yoluyla takip yapılabileceği, kredi sözleşmeleri uyarınca açılan krediden tüm davalıların borçlu olduğu, öngörülen sürelerde ödememe nedeniyle borcun istenebilir nitelik kazandığı, tahsilde tekerrür istememe koşuluyla dava açıldığına göre ipoteğe dayalı istemde derdestlik sözkonusu edilemeyeceği, sözleşmede faizin banka iskonto oranınca hesaplanmasının öngörüldüğü, ipotek tablosu uyarınca davalı M.R.'nün şahsi kefaleti dışında borcun 10.318.851,42 liralık bölümünden sorumlu olduğu gerekçesiyle davalıların takibe yönelik itirazlarının reddiyle dayanak yapılan bilirkişi raporu uyarınca ipotekli borçtan ödenmeyen 2.022.811,42 liranın davalı M.R.'den, kalan 29.644.406,21 lira borcun 26.337.710,15 lirasından davalı kredi borçlusu şirket dışındaki davalılar sorumlu olmak ve tahsilde tekerrür etmemek koşuluyla tüm davalılardan % 26 faiz ile faizin % 25'i oranında gider vergisi ve inkar tazminatıyla birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm tüm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerihn takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı bankaca munzam teminat olarak ipotek alınmış bulunması nedeniyle, hem ipoteğin paraya çevrilmesi hem de sözleşmeye dayalı biçimde haciz yoluyla takip yapılabilme olanağının bulunmasına, ayrıca kredi sözleşmesinin 28. maddesi hükmünün de bu doğrultuda olmasına; ipotek akit tablosunda 5 milyon liralık asıl alacak dışında ve bu alacağa ilişkin tüm faiz, komisyon, gider vergisi ve giderlerin de açık biçimde ipotek kapsamında gösterilmiş bulunmasına, sözleşmedeki kefaletin fabrika üretime geçtiğinde kendiliğinden sona ereceği yolundaki hükmünün; fabrikanın alacağın muaccel olması ve takip tarihinden çok sonra ve 13.3.1980 tarihinde üretime geçmesi karşısında, uygulama olanağının bulunmamasına; asıl borçlu davalı A.Ş.'nin yeni taksit önerilerinin davacı bankaca kabul edilmemiş olmasına; sözleşmenin 3, ve 25 maddeleri hükümleriyle TTK.nun 1461/2. maddesinde öngörülen ödeme yerindeki banka iskonto haddi oranında direnim (temerrüt) faizi isteyebilme olanağının tanınmış olmasına ve ipotekli alacak düşülerek tahsilde tekerrür olmaması koşuluyla hüküm kurulmuş bulunmasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Mahkemece, % 26 oranında direnim faizine hükmedilmiş, ayrıca bu faizin gider vergisinin de davalılardan tahsili kararlaştırılmıştır. Böylece, davalılar icra takibinden sonra tahakkuk edecek olan direnim faizine ilişkin gider vergisi yükümü altına da girmişlerdir. Oysa, icra takibinden sonra tahakkuk edecek olan direnim faizi, gider vergisi yasasının 28. maddesi uyarınca ve davacı banka tarafından nakden ya da hesaben tahsil edilmemiş bulunduğundan, bu faize ayrıca gider vergisi istenmesi olanağı yoktur. Yargıtay'ın bu konudaki kökleşen içtihatları da aynı doğrultudadır. (Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 9.2.1979 gün ve 1977/12-350 Esas, 1979/112 Karar sayılı inancında olduğu gibi, Bkz. Yargıtay Kararları Dergisi yıl 1979 sayı 9). Bu durumda davacı bankanın takip talebinde davalılardan istediği % 26 oranındaki direnim faizine ayrıca gider vergisi istemesinin dayanağı bulunmadığı halde söz konusu gider vergisine de hükmedilmiş bulunması doğru görülmemiş ve davalıların buna yönelik temyiz itirazlarının kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda bir nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, iki nolu bentte yazılı nedenle ise hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 27.1.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini